Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular
İçindekiler
- 1 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
- 2 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)
- 2.1 Mahkemenin Oluşumu Nasıldır?
- 2.2 Mahkemenin Yargıçları Nasıl Seçilir?
- 2.3 Yargıçlar Gerçekten Bağımsız Mıdır?
- 2.4 Yargıç, Adına Seçilmiş Olduğu Ülkeyi İlgilendiren Bir Davaya Katılabilir Mi?
- 2.5 Yazı İşleri Müdürlüğü Nedir?
- 2.6 Mahkeme’nin Bütçesi Ne Kadardır?
- 2.7 Mahkeme’nin Oluşumu Bir Davadan Diğerine Değişiklik Gösterebilir Mi?
- 2.8 Bölüm İle Daire Arasındaki Fark Nedir?
- 2.9 Daireler ve Büyük Daire Nasıl Oluşur?
- 2.10 Büyük Daire Ne Zaman Bir Davaya Bakar?
- 2.11 Yargıç Bir Davada Bulunmayı Reddedebilir Mi?
- 2.12 Ad Hoc Yargıç Nedir?
- 2.13 Mahkemenin Yetki Alanı Nedir?
- 3 Mahkeme Önünde Yargılama Usulü
- 3.1 Mahkeme’ye Kimler Başvurabilir?
- 3.2 Başvurular Kimlere Karşı Yapılabilir?
- 3.3 Mahkemeye Nasıl Başvurulabilir?
- 3.4 Bireysel Başvuru İle Devletlerarası Başvuru Arasındaki Fark Nedir?
- 3.5 Mahkeme Önünde Bir Avukat Tarafından Temsil Edilmek Gerekli Midir?
- 3.6 Mahkeme Önünde Başvurucuları Kim Temsil Edebilir?
- 3.7 Mahkeme Önündeki Yargılamanın Farklı Aşamaları Nelerdir?
- 3.8 Kabul Edilebilirlik Şartları Nelerdir?
- 3.9 Hükümet Dışı Kuruluşlar veya Bir Devlet Yargılamaya Katılabilirler Mi?
- 3.10 Yargılamaya Üçüncü Taraf Sıfatıyla Katılma Nedir?
- 3.11 Mahkeme, Bilirkişi Atayıp Şahitleri Dinleyebilir Mi?
- 3.12 Mahkeme Kamuya Açık Duruşma Düzenleyebilir Mi?
- 3.13 İlk İtirazlar Nelerdir?
- 3.14 Dostane Çözüm Nedir?
- 3.15 Mahkeme Geçici Önlemler Alabilir Mi?
- 3.16 Müzakereler Kamuya Açık Mıdır?
- 3.17 Bir Devletin Mahkeme’yle İşbirliği Yapmayı Reddetmesi Söz Konusu Olabilir Mi?
- 3.18 Mahkeme Önündeki Yargılama Ne Kadar Sürer?
- 4 Mahkeme’nin Kabul Edilebilirliğe ve Esasa İlişkin Kararları
- 4.1 Kabul Edilebilirliğe İlişkin Karar İle ve Esasa İlişkin Karar Arasındaki Fark Nedir?
- 4.2 İhlal Kararları Devletleri Bağlar Mı?
- 4.3 Kararları Temyize Götürmek Mümkün Müdür?
- 4.4 Mahkeme Kararları Nasıl Yerine Getirilir?
- 4.5 İhlal Kararının Sonuçları Nelerdir?
- 4.6 Adil Tazmin Nedir?
- 4.7 Pilot Dava Nedir?
- 4.8 Ayrık Görüş Nedir?
- 5 Mahkeme’nin Faaliyetleri
- 6 Mahkeme’nin Geleceği
- 7 Diğer Hususlar
- 7.1 İsim Vermeden Başvuru Yapabilir Miyim?
- 7.2 AİHM’ya Başvurmam Halinde Yerel Mahkeme Kararlarının Uygulanması Ertelenir Mi?
- 7.3 AİHM Başvuru Formunun Doldurulması İle İlgili Olarak Bana Yardım Edebilir Mi?
- 7.4 Strazburg’a Giderek Davayı Kendim Açsam, Konuşup Derdimi Anlatsam Olur Mu?
- 7.5 Açacağım Davanın Hukuki Dayanağı Hakkında AİHM Bana Yardımcı Olur Mu?
- 7.6 AİHM Hükümetin İdari Tasarrufları İle İlgili Bir Karar Verebilir Mi?
- 7.7 Benim Davama Benzer Davalarla İlgili Daha Önce Karar Verilmiş Olabilir Mi?
- 7.8 Mahkeme’ye Başvururmam, Yerel Mahkemelerin Nihai Kararına Uymak Zorunda Olmadığım Anlamına Gelir Mi?
- 7.9 Mahkeme Avukat Bulma Konusunda Bana Yardım Edebilir Mi?
- 7.10 Adli Yardım Sistemi Mevcut Mudur?
- 7.11 Mahkeme’ye Şahsi Olarak Gidersem, Davamı Doğrudan İzah Edebilir veya Davamın Daha Erken Ele Alınmasını Sağlayabilir Miyim?
- 7.12 Mahkeme Bana Hukuki Tavsiyede Bulunabilir Mi?
- 7.13 Mahkeme, Başvuru Yaptığım Ülkeye Karşi İşlem Yapabilir Mi?
- 7.14 Mahkeme Daha Önce Benim Davama Benzer Davaları Ele Almış Mıdır?
- 7.15 Başvurumun Kabul Edilemez Bulunmasi Durumunda, Karara Karşı İtiraz Edebilir Miyim?
- 7.16 Davamla İlgili Nasıl Bilgi Edinebilirim?
- 7.17 Neden AİHM Başvurusu Yapmalıyız?
- 8 Sonuç
- 9 İletişim Bilgileri

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
Sözleşme Ne Zaman Kabul Edilmiştir?
İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme, daha yaygın bilinen adıyla, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi” 4 Kasım 1950 tarihinde Roma’da imzaya açılıp 3 Eylül 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu Sözleşme, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile ortaya çıkan bazı temel hak ve özgürlükleri somutlaştırırken, yükümlülüklerini yerine getirmeyen ülkeleri mahkûm edebilecek uluslararası bir Mahkeme yaratmıştır.
Sözleşme’ye Ek Protokol Ne Demektir?
İlk Sözleşme metninin bazı maddelerine değişiklikler getiren ya da buna yeni haklar ekleyen metinlere Sözleşme’ye ek protokol adı verilir.
Sözleşme’ye yeni haklar getiren ek protokoller, sadece bu protokolleri imzalayan ve onaylayan devletlere karşı ileri sürülebilir; imzalandıktan sonra onaylanmayan protokoller devletleri bağlamaya yetmez.
Bugüne kadar, 14 adet ek protokol kabul edilmiştir.
Sözleşme Tarafından Öngörülmüş Olan Haklar Nelerdir?
Sözleşme’yi onaylayan ülkeler -ki aynı zamanda “Sözleşme’ye Taraf Devletler” olarak da adlandırılırlar-; temel, medeni ve siyasi hakları sadece kendi vatandaşları bakımından değil, aynı zamanda mahkemelerinin yargı yetkisi altında olan her kişi bakımından tanırlar ve güvence altına alırlar. Sözleşme özellikle yaşam, adil yargılanma, özel hayata ve aile hayatına saygı haklarını, ifade özgürlüğünü, düşünce, din ve vicdan özgürlüğünü ve malvarlığına saygı hakkını güvence altına alır. Sözleşme özellikle işkenceyi, insan onurunu zedeleyen cezaları, kölelik ve zorla çalıştırmayı, keyfî ve yasa dışı tutulmaları, Sözleşme tarafından tanınan hak ve özgürlüklerden istifade etmede ayrımcılığı yasaklar.
Sözleşme Zaman İçinde Değişime Uğrar Mı?
Evet. Sözleşme, özellikle maddelerinin İnsan Hakları Mahkemesi tarafından yorumlanması sayesinde değişime uğrar. Mahkeme, içtihatlarıyla Sözleşme’yi yaşayan bir araç haline getirir; böylece Mahkeme, Sözleşme tarafından güvence altına alınan hakları genişletip onların Sözleşme kabul edildiğinde öngörülemeyecek olaylara uygulanmasını sağlar. Temmuz 2003 tarihinde yürürlüğe giren, ölüm cezasının her durumda kaldırılmasına dair ek 13 numaralı Protokol’de ya da Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe giren ayrımcılığın sonlandırılmasına dair ek 12 numaralı Protokol’de olduğu gibi, Sözleşme, aynı zamanda kendisine protokoller tarafından eklenen yeni haklarla da değişime uğrar.
Ulusal Mahkemeler Sözleşme’yi Uygulamak Zorunda Mıdır?
Sözleşme, ulusal seviyede uygulanabilme özelliğine sahiptir. Sözleşme, öngördüğü haklara saygı duymak zorunda olan Sözleşme’ye Taraf Devletlerin ulusal hukuki mevzuatına aktarılmıştır. Bu yüzden ulusal mahkemeler Sözleşme’yi uygulamak zorundadır. Aksi takdirde, eğer bir birey, haklarının korunmamasından şikâyet ederse, devletler, Mahkeme tarafından mahkûm edilme durumuyla karşılaşabilir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)
Mahkemenin Oluşumu Nasıldır?
Mahkeme, Sözleşme’ye Taraf Devletlerin sayısına eşit sayıda yargıçtan oluşur.
Mahkemenin Yargıçları Nasıl Seçilir?
Yargıçlar, her Taraf Devletin sunacağı üç kişilik aday listesinden Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından seçilir. Yargıçlar dokuz yıllık bir süre için seçilirler. Tekrar seçilmeleri mümkün değildir.
Yargıçlar Gerçekten Bağımsız Mıdır?
Her ne kadar bir devlet adına seçilmiş olsalar da yargıçlar, o devleti temsil etmezler ve mahkemeye kendi adlarına katılırlar. Yargıçlar tamamen bağımsız olup bağımsızlık ve tarafsızlık ödevleriyle bağdaşmayan hiçbir görev üstlenemezler.
Yargıç, Adına Seçilmiş Olduğu Ülkeyi İlgilendiren Bir Davaya Katılabilir Mi?
“Ulusal yargıçlar” tek yargıç düzeninde görev alamazlar. İstisnai durumlarda, yargıçlar bir komiteye katılma yönünde davet alabilirler. Buna karşılık ulusal yargıçlar, 7 yargıçtan oluşan Daire’de veya 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire’de görülen bir davaya her zaman katılırlar.
Yazı İşleri Müdürlüğü Nedir?
Mahkeme’ye, yargısal görevlerini yerine getirirken, idari ve hukuki konularda destekte bulunan birime Yazı İşleri Müdürlüğü adı verilir. Bu birim hukukçulardan, çevirmenlerden, idari ve teknik personelden oluşur.
Mahkeme’nin Bütçesi Ne Kadardır?
Mahkeme’nin giderleri, Avrupa Konseyi tarafından karşılanır. Mahkeme’nin bütçesi, üye ülkelerin nüfuslarının ve gayri safi milli hâsılalarının hesaba katılmasıyla hazırlanan baremlere göre belirlenen katılım paylarıyla finanse edilen Avrupa Konseyi bütçesinin bir bölümünü oluşturur. Mahkeme’nin bütçesi yargıçların ve memurların maaşları ile işletme masraflarını (bilişim, resmi geziler, mütercim tercümanlık, yayın, temsil masrafları, hukuki yardım, soruşturma hizmetlerini vs) karşılar.
Mahkeme’nin Oluşumu Bir Davadan Diğerine Değişiklik Gösterebilir Mi?
Evet, Mahkeme temel olarak dört farklı düzende çalışabilir. Açıkça kabul edilemez başvurular tek yargıç düzeninde değerlendirilir. 3 yargıçtan oluşan komite oybirliğiyle davayı kabul edilebilir bulup aynı zamanda Mahkeme’nin yerleşik içtihadının konusunu oluşturan bu davanın esasına ilişkin karar verebilir. Bir başvuru, birçok kez hem kabul edilebilirlik, hem de esas hakkında, oy çokluğu ile karar alan ve 7 yargıçtan oluşan bir Daire’ye de yönlendirilebilir. İstisnai durumlarda, 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire, davanın Büyük Daire’ye gönderilme talebinin kabulünde ya da kendi lehine bir Dairenin dosyadan el çekmesi sonrasında önüne gelen davaları inceler.
Bölüm İle Daire Arasındaki Fark Nedir?
Bölüm idari bir birimdir ve Daire, Mahkeme’nin Bölüm içindeki yargısal bir düzenidir. Mahkeme, bünyesinde Daireler bulunan beş Bölüm’den oluşur. Her Bölüm bir Başkan, bir Başkan Yardımcısı ve birçok yargıçtan oluşur.
Daireler ve Büyük Daire Nasıl Oluşur?
Bir Daire, davayı üstlenen Bölümün başkanından, aleyhine başvuru yapılan devletin ulusal hâkiminden ve Bölüm başkanı tarafından rotasyona göre seçilen 5 yargıçtan oluşur. Büyük Daire, Mahkeme Başkanı’ndan, başkan yardımcılarından, Bölüm başkanlarından oluştuğu gibi aynı zamanda ulusal hâkimi ve kura ile seçilen hâkimi de içinde barındırır. Büyük Daire’ye gönderilme talebi nedeniyle bir dava Büyük Daire’ye gönderildiğinde, itiraz edilen kararı veren Daire yargıçları Büyük Daire’nin oluşumunda yer alamaz.
Büyük Daire Ne Zaman Bir Davaya Bakar?
Büyük Daire iki farklı şekilde bir davaya bakar: Büyük Daire’ye yollanma istemi sonucunda ya da Büyük Daire lehine dosyadan çekilme halinde. Bir Daire karar verdiğinde, istisnai durumlarda kabul olunmak şartıyla, taraflar davanın Büyük Daire’ye gönderilmesini isteyebilirler. Davanın, yeni bir inceleme için Büyük Daire’nin önüne yollanıp yollanmamasına Büyük Daire bünyesinde oluşan bir kurul karar verir. Yine istisnai durumlarda olmak üzere, bir Daire’nin dosyadan el çekmesi sonrasında Büyük Daire davaya bakabilir. Eğer Daire önünde görülmekte olan davada, Sözleşmenin yorumuna ilişkin ciddi bir sorun söz konusu ise ya da Mahkeme tarafından daha önceden verilmiş bir karar ile çelişki riski varsa, Daire, Büyük Daire lehine davadan el çekebilir.
Yargıç Bir Davada Bulunmayı Reddedebilir Mi?
Evet. Hatta bir yargıç, herhangi bir şekilde bir dava hakkında, önceki karar aşamalarında bulunduğu gerekçesiyle dava heyetinde yer almaktan çekinmelidir. Bu duruma davadan çekilme adı verilir. Davadan çekilen yargıcın yeri, yargılama süresi boyunca, ya başka bir hâkimle ya da çekilenin ulusal bir yargıç olması durumunda ad hoc yargıçla doldurulur.
Ad Hoc Yargıç Nedir?
Ad Hoc Yargıç, ilgili hükümet tarafından, ulusal yargıcın dava heyetine katılımının mümkün olmadığı, davadan çekildiği ya da dava heyetine katılmaktan muaf olduğu durumlarda atanan yargıçtır.
Mahkemenin Yetki Alanı Nedir?
Mahkeme resen hareket edemez. Mahkeme, bireysel ya da devletlerarası başvurular yoluyla, Sözleşme’nin ihlal edildiğine dair iddiaları incelemeye yetkilidir.
Mahkeme Önünde Yargılama Usulü
Mahkeme’ye Kimler Başvurabilir?
Sözleşme iki tip başvuru arasında ayrım yapar: haklarının ihlal edildiğini öne süren, gerçek ve tüzel kişiler, kişi grupları ya da hükümet dışı örgütler tarafından yapılabilen bireysel başvurular ve bir devletin bir başka devlete karşı yaptığı devletlerarası başvurular. Mahkeme’nin kuruluşundan beri başvuruların büyük çoğunluğu, Sözleşme’nin ihlal edildiğini iddia eden ve Mahkeme’ye doğrudan başvuran bireyler tarafından yapılmıştır.
Başvurular Kimlere Karşı Yapılabilir?
Başvurular, Sözleşme’yi onaylamış olan bir ya da birden çok devletin aleyhine yapılabilir. Sözleşme’yi onaylamamış bir devlete ya da bir bireye karşı yapılan bütün başvurular kabul edilemez bulunur.
Mahkemeye Nasıl Başvurulabilir?
Bir kişi Mahkeme’ye doğrudan başvurabilir, yargılamanın en başında avukatla temsil zorunlu değildir. Mahkeme’ye başvurmak için, gerekli evrakla beraber başvuru formunu gerektiği gibi doldurup göndermek yeterli olacaktır. Fakat bir başvurunun Mahkeme tarafından kaydedilmiş olması, bu başvurunun kabul edilebilirliği ya da esası hakkında bir fikir vermez. Sözleşme sistemi, bireylere, üye ülkelerin ücra köşesinde bulunsalar veya maddi imkânları yetersiz olsa bile, Mahkeme’ye “kolay” bir erişim imkânı sağlar. Bu bakış açısıyla, Mahkeme önündeki yargılama ücretsizdir.
Bireysel Başvuru İle Devletlerarası Başvuru Arasındaki Fark Nedir?
Mahkeme’ye gelen başvuruların birçoğu gerçek kişilerden gelen bireysel başvurulardan oluşmaktadır. Bir devlet, başka bir Sözleşme’ye Taraf Devlete karşı başvuruda bulunabilir. Buna devletlerarası başvuru denir.
Mahkeme Önünde Bir Avukat Tarafından Temsil Edilmek Gerekli Midir?
Yargılamanın en başında bir avukat tarafından temsil edilmek zorunlu değildir; herkes Mahkeme’ye doğrudan başvurabilir. Fakat başvuru, savunma yapan hükümete görüşlerini sunması için bildirildiğinde, bir avukatın desteği mutlaka gereklidir. Yargılamanın bu aşamasından itibaren, eğer gerekliyse, başvuruculara adli yardım sağlanabilir.
Mahkeme Önünde Başvurucuları Kim Temsil Edebilir?
Mahkeme önünde başvurucuları temsil yetkisi olan avukatları belirten herhangi bir liste yoktur. Sözleşme’ye taraf olan ülkelerin birinde avukatlık yetkisini haiz veya davaya bakan Daire’nin Başkanı tarafından bunu yapmasına izin verilen her kişi başvurucuları temsil edebilir.
Mahkeme Önündeki Yargılamanın Farklı Aşamaları Nelerdir?
Mahkeme önüne getirilen davaların değerlendirilmesinde iki ana aşama vardır: kabul edilebilirlik ve esas, ya da başka bir ifadeyle şikâyetlerin incelenmesi aşamaları. Başvuruyu, çeşitli safhalar takip eder. Tek yargıç düzeni, baştan kabul edilemezliği belli olduğu durumlarda, başvuruyu kabul edilemez ilan eder. Bu kararlara itiraz edilemez. Komite düzeni, Mahkeme’nin yerleşik içtihadına konu olan bir dava için bir kabul edilebilirlik kararı ya da esas hakkında karar verebilir. Daire, başvuruyu davalı hükümete görüşlerini sunması için bildirir. Bu görüşler diğer tarafa iletilir ve karşı görüşleri alınır. Mahkeme, değerlendirilen davaların sayısına bakıldığında istisnai kalmakla beraber, davada duruşma olup olmayacağına karar verir. Sonra, Daire, 3 ay içinde kesinleşecek olan kararını verecektir. Bu 3 aylık süre içinde hükümet veya başvurucu verilmiş olan kararın, yeni bir değerlendirme için davanın Büyük Daire’nin önüne getirilmesini talep edebilir. Bu talep, Büyük Daire bünyesinde kurulan kurul tarafından kabul edilirse, dava yeniden değerlendirilir ve gerekirse bir duruşma yapılabilir. Büyük Daire’nin kararı kesindir.
Kabul Edilebilirlik Şartları Nelerdir?
Başvurular, kabul edilebilir olmaları için bazı şartları yerine getirmek zorundadırlar, aksi takdirde, Mahkeme, şikâyetleri incelemeden bu başvuruları kabul edilemez bulacaktır. Mahkemeye, tüm iç hukuk yollarının tüketilmesinden sonra başvurabilir. Başka bir ifadeyle, hakkının ihlal edildiğini öne süren kişi, önce, ilgili ülkedeki başvurabileceği en yüksek derecedeki yargı organına kadar davasının görülmesini sağlamalıdır. Böylece, devlete iddia edilen hak ihlalini ulusal düzeyde telafi edebilme imkânı verilmiş olacaktır. Başvurucu, Sözleşme’de güvence altına alınan bir ya da birden çok hakkı ileri sürmelidir. Mahkemeye, bu davaya ilişkin verilmiş olan son karardan itibaren, ki bu genellikle yetkili en yüksek derecedeki ulusal mahkemenin kararıdır, 4 ay içinde başvurulmalıdır. Başvurucu, Sözleşme’nin ihlalinin şahsen ve doğrudan mağduru olmalıdır ve önemli bir zarara uğramış olmalıdır. Sadece Sözleşme’ye taraf olan bir devlete ya da devletlere karşı başvuru yapılabilir; başka herhangi bir devlete ya da bir kişiye karşı başvuru yapılamayacağı da açıktır.
Hükümet Dışı Kuruluşlar veya Bir Devlet Yargılamaya Katılabilirler Mi?
Evet, her ikisi de başvuru yapabilir. Bunun dışında, bu kurumların üçüncü taraf sıfatıyla Mahkeme Başkanı’nın onayı ile davaya katılmalarına izin verilebilir.
Yargılamaya Üçüncü Taraf Sıfatıyla Katılma Nedir?
Mahkeme Başkanı, başvurucu dışında davada taraf olmayan herhangi bir kişiyi ya da davalı devlet dışında Sözleşme’ye taraf olan herhangi bir devleti, davayla ilgili yazılı görüş sunmaya veya duruşmalara katılmaya davet edebilir. Bu duruma üçüncü taraf sıfatıyla davaya katılma denir.
Mahkeme, Bilirkişi Atayıp Şahitleri Dinleyebilir Mi?
Evet. İstisnai durumlarda, Mahkeme, davanın konusu olan olayları açıklığa kavuşturmak için, ilgili ülkelerde soruşturma görevleri yürütebilir. Bu durumda, Mahkeme’nin temsilcileri, olayı aydınlatmak için sözü geçen ülkedeki şahitleri dinleyip, olay yerinde inceleme yapabilirler. Tutuklu başvurucuların sağlık durumlarını kontrol etmek için atanan uzman doktorlarda olduğu gibi, Mahkeme bazen bilirkişiler de atayabilir.
Mahkeme Kamuya Açık Duruşma Düzenleyebilir Mi?
Mahkeme önündeki usul yazılıdır ancak bazı davalar hakkında, Mahkeme duruşma yapmaya karar verebilir.
Duruşmalar Strazburg’da bulunan İnsan Hakları Mahkemesi binasında görülür. Duruşmayı kapalı oturumda yapma kararı duruma göre ilgili Daire Başkanı ya da Büyük Daire Başkanı tarafından alınmadıkça, duruşmalar kamuya açıktır. Basın ve halk, kamuya açık duruşmalara katılabilir: Bu duruşmalara katılmaları için kimlik ya da basın kartlarını girişe göstermeleri yeterli olacaktır.
Bütün duruşmalar filme alınmaktadır ve aynı gün içinde yerel saatle 14.30‘dan itibaren mahkeme’nin internet sitesi üzerinden yayınlanmaktadır.
İlk İtirazlar Nelerdir?
İlk itirazlar, davalı devletin, davanın esasının incelenmesini engelleyeceğini düşündüğü iddialardır.
Dostane Çözüm Nedir?
Dostane çözüm tarafların başvurunun görülmesine son vermek yönündeki anlaşmasıdır. Başvurucu ve ilgili devlet, birbirlerini karşı karşıya getiren uyuşmazlığı sona erdirmek için anlaşabilirler ve bu uzlaşma genellikle başvurucuya bir miktar para ödenmesi tarzında şekillenmektedir.
Mahkeme, dostane çözümün gerçekleşme şartlarını inceledikten sonra, eğer insan haklarına saygının başvurunun incelenmesinin devamını gerektirdiğini düşünmezse, davayı kayıttan düşürür.
Mahkeme, tarafları her zaman dostane çözüm bulmaya teşvik eder. Eğer bir uzlaşma bulunamazsa, Mahkeme davayı esastan incelemeye başlar.
Mahkeme Geçici Önlemler Alabilir Mi?
Bir başvuru yapıldığında Mahkeme, davanın esası hakkındaki kararı verene kadar, ilgili devletten geçici önlemler almasını isteyebilir. Çoğu zaman, Mahkeme devletlerden bir işlemin yapılmasından kaçınılmasını ister. Genel olarak bunlar, ölüm yahut işkence tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ileri süren bir kişinin, kendi ülkesine geri gönderilmemesi yönündeki önlemlerdir.
Müzakereler Kamuya Açık Mıdır?
Hayır, Mahkeme’nin müzakereleri her zaman kamuya kapalı olarak yapılmaktadır.
Bir Devletin Mahkeme’yle İşbirliği Yapmayı Reddetmesi Söz Konusu Olabilir Mi?
Bazen devletlerin Mahkeme’yle işbirliği yapmaktan kaçındıkları, hatta Mahkeme’nin bir başvuruyu inceleyebilmesi için gerekli olan belge ve bilgileri paylaşmadıkları durumlar olmuştur.
Bu durumda, Mahkeme bu devletleri Sözleşme’nin 38. Maddesi’ni (davanın incelenmesi için gerekli tüm kolaylıkların sağlanması yükümlülüğü) ihlal ettikleri gerekçesiyle mahkûm edebilir.
Mahkeme Önündeki Yargılama Ne Kadar Sürer?
Mahkeme önündeki yargılamanın ne kadar süreceğini önceden söylemek mümkün değildir. Mahkeme, başvuruları sunulmalarından itibaren üç yıl içinde bitirmek için çaba sarf etmektedir. Ancak bazı başvuruların incelenmesi bu süreden daha fazla bir süre alabilir, bazıları ise daha hızlı sonuçlandırılabilir.
Mahkeme önündeki yargılamanın süresi başvurunun niteliği, onu inceleyecek mahkeme düzeni, tarafların gerekli bilgileri mahkemeye sunmasındaki özeni gibi ya da duruşma olması veya Büyük Daire incelemesine sunulması gibi birçok etkene göre değişecektir.
Mahkeme, özellikle başvuranın can güvenliğini tehdit eden yakın bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığını iddia ettiği durumlarda olduğu gibi bazı başvuruları, acil bulabilir ve öncelikli olarak inceleyebilir.
Mahkeme’nin Kabul Edilebilirliğe ve Esasa İlişkin Kararları
Kabul Edilebilirliğe İlişkin Karar İle ve Esasa İlişkin Karar Arasındaki Fark Nedir?
Kabul edilebilirliğe ilişkin bir karar genel olarak Tek Yargıç, Komite ya da Daire düzeninde verilir. Bu karar başvurunun sadece kabul edilebilirliğine ilişkindir ve esas incelemesini içermez. Esasta bir Daire, hem kabul edilebilirliği ve hem de esası aynı anda inceler ve bu inceleme sonunda alınan kararlara esasa ilişkin karar adı verilir.
İhlal Kararları Devletleri Bağlar Mı?
İhlal kararları bağlayıcıdır ve mahkûm edilen devlet bu kararları uygulamak zorundadır. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, kararların uygulanması ve özellikle başvuruculara uğradıkları zararlara karşılık öngörülen tazminatların ödenmesi sürecini izler.
Kararları Temyize Götürmek Mümkün Müdür?
Kabul edilemezlik kararları, Komiteler ve Büyük Daire tarafından alınan kararlar kesindir ve temyiz yolu yoktur. Ancak taraflar, bir Daire tarafından verilen esasa ilişkin bir kararın, verildikten sonraki 3 aylık süre içerisinde yeni bir incelenme için Büyük Daire önüne yollanmasını isteyebilirler.
Büyük Daire’ye gönderme talebinin uygunluğu yargıçlardan oluşan bir kurulun alacağı kararla belirlenir.
Mahkeme Kararları Nasıl Yerine Getirilir?
Bir ihlal kararı verildiğinde, Mahkeme dosyayı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine gönderir. Bu kuruluş, ilgili ülkeyle ve kararların yerine getirilmesinden sorumlu bölüm ile birlikte, bu kararın nasıl uygulanacağı ve buna benzer yeni ihlallerin nasıl engelleneceği konusundaki önlemleri belirler. Bu, bazı genel önlemlerin alınması, özellikle yürürlükteki mevzuatın değiştirilmesiyle ve gerekirse bireysel önlemlerin alınmasıyla gerçekleştirilebilir.
İhlal Kararının Sonuçları Nelerdir?
Hakkında ihlal kararı alınan devlet, benzer yeni Sözleşme ihlallerin meydana gelmemesini gözetmelidir. Aksi durumda, yeni ihlal kararlarıyla karşılaşabilir.
Nitekim bazı durumlarda devletler, hukuki mevzuatlarını Sözleşme’ye uygun hale getirmek amacıyla değiştirmek durumunda kalırlar.
Adil Tazmin Nedir?
Mahkeme, bir devleti mahkûm ettiğinde başvuranın bir zarara uğradığını saptarsa, genelde bu kişiye adil tazmin verilmesine, yani uğradığı zararın tazmini için bir miktar para ödenmesine karar verebilir.
Bakanlar Komitesi, Mahkeme tarafından kararlaştırılan bu miktarın somut olarak, başvurucuya ödenip ödenmediğini denetler.
Pilot Dava Nedir?
Son birkaç yıldır Mahkeme, “sistematik sorunlar” adı verilen, ulusal mevzuatın Sözleşme’yle uyumsuzluğundan kaynaklanan birbirine benzer problemlerin yoğun başvuru akınına neden olmasından ötürü yeni bir usul geliştirdi.
Bu yeni usule göre, birbirine benzer olan başvuruların sadece bir ya da birkaç tanesi değerlendirmeye alınır, benzer diğer başvuruların incelenmesi ertelenir.
Mahkeme, bir pilot davada kararını vererek, ilgili Hükümeti ulusal mevzuatını Sözleşme’ye uyumlu hale getirmeye davet eder ve alınması gereken genel önlemleri belirtir. Bundan sonra benzer diğer davalar incelenir.
Ayrık Görüş Nedir?
Yargıçlar, oluşumunda yer aldıkları bir dava hakkında görüşlerini beyan edebilir ve bu görüşler ilgili esas hakkındaki kararın sonuna eklenir. Yargıçlar hangi sebeplerden ötürü çoğunlukla örtüşen bir karar verdiklerini açıklarlar, ki bu durumda uyumlu görüşten söz edilir. Bazen de yargıçlar neden çoğunluğun fikirlerini paylaşmadıklarını açıklarlar, ki buna da ayrık görüş denir.
Mahkeme’nin Faaliyetleri
Mahkemenin Önüne Kaç Başvuru Getirilmiştir?
Mahkeme kendi başarısının mağduru olmuştur: Her sene 50 000 adet yeni başvuru Mahkeme’ye sunulmaktadır.
Verdiği bazı kararların düzenli olarak yarattığı yankılar ve Sözleşme’ye taraf olan ülkelerin vatandaşları arasındaki yükselen ünü Mahkeme’ye ulaşan yıllık başvuruların sayısının artmasındaki en büyük etkenler olarak gösterilmektedir.
Başvurular Çoğunlukla Hangi Haklara İlişkindir?
Mahkeme, kuruluşundan bu yana verilmiş ihlal kararlarının yarıya yakınında adil yargılanma ve yargılamanın uzunluğu ile ilgili olarak, Sözleşmenin 6. Maddesi’nin ihlal edildiği sonucuna varmıştır. Öte yandan, Mahkeme tarafından saptanan ihlallerin %55’i 6. madde (adil yargılanma hakkı) ve 1 numaralı ek Protokol’ün 1. maddesi (mülkiyetin korunması) ihlallerini ilgilendirir. Nihayet, davaların %13’ünde, Mahkeme yaşam hakkının, işkence ve insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele yasağının ciddi olarak ihlal edildiği sonucuna varmıştır (Madde 2 ve 3).
Geçici Önlemler Gerçekten Etkili Midir?
Genelde devletler Mahkeme’nin geçici önlemlerindeki taleplerine uymaktadırlar. Ancak bazen devletlerin bu talepleri yerine getirmediği de görülür. Bu devletler, 34. Madde’deki (bireysel başvurular) yükümlülüklerin yerine getirilmediği gerekçesiyle, Mahkeme tarafından mahkûm edilebilirler.
Mahkeme Toplumu İlgilendiren Konuları Ele Alır Mı?
Elbette, Mahkeme, Sözleşme’nin imzalandığı 1950 tarihinde öngörülmesi mümkün olmayan konular hakkında karar verme durumunda kalmıştır. 50 yıldan daha uzun süredir, Mahkeme toplumla ilgili birçok konu hakkında karar vermiştir:
Kürtaj, intihara yardım, üst araması, ev içi kölelik, isimsiz olarak doğmuş çocukların neseplerini bilme hakkı, eşcinsellerin evlat edinebilmesi, eğitim ve öğretim kurumlarında İslami başörtüsü takılması, gazetecilik kaynaklarının korunması, Romanlara karşı ayrımcılık ve çevre ile ilgili sorunlar bunlara örnek olarak verilebilir.
Mahkeme’nin Geleceği
14 Numaralı Protokol Nedir?
Başvuruları eleme ve değerlendirme mekanizmalarını etkilileştirerek Mahkeme’nin uzun vadede etkinliğini güvence altına almayı hedefleyen 14 numaralı Protokol, en basit davalar için yeni yargılama düzenleri ve yeni bir kabul edilebilirlik kıstası (önemli bir zararın varoluşu) öngörmüştür. Bu protokol yargıçların görev süresini tek dönemle sınırlı 9 yıla çıkarmıştır. 14 numaralı Protokol 1 Haziran 2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Reform Tasarıları Nelerdir?
14 numaralı Protokol’den bağımsız olarak, Sözleşme tarafından oluşturulan sistemin yenilenmesi gerekli görülmektedir. 2006’nın Kasım ayında, seçkin hukukçulardan oluşan Akil Adamlar Grubu, Bakanlar Komitesine raporunu sunmuştur. Grup, raporunda yeni bir hukuki eleme mekanizmasının kurulmasını ve Mahkeme’nin yapısal isleyişini ilgilendiren bazı unsurlara dair değişikliği içeren ve diğer uluslararası antlaşmalara göre daha kolay değiştirilebilir bir statü hazırlanmasını tavsiye etmiştir.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Yönetme Komitesi günümüzde, bu konu hakkındaki çeşitli önerileri incelemektedir.
Diğer Hususlar
İsim Vermeden Başvuru Yapabilir Miyim?
AİHM nezdinde görülen tüm davalar ve bunlara ilişkin belgeler alenidir yani kamuya açıktır. İsminizi vermeden başvurmanız mümkün değildir ama isminizin gizli tutulmasını istiyorsanız, başvuru formunu doldururken bunu belirtmeniz ve kimliğinizin açıklanmaması yönündeki isteğinizi gerekçelendirdiğiniz takdirde AİHM’nin kamuyla paylaştığı belgelerde isminizin yerine adınız ve soyadınızın ilk harfleri yayınlanır ve kimliğiniz gizli tutulur.
AİHM’ya Başvurmam Halinde Yerel Mahkeme Kararlarının Uygulanması Ertelenir Mi?
Hayır, AİHM’ye başvurmuş olmak yerel mahkeme kararlarına uymak zorunda olmadığınız anlamına gelmez. AİHM başvurularının askıya alma gibi bir etkisi yoktur. AİHM’ye başvurmuş olsanız bile , ulusal mahkemelerin hakkınızda vermiş olduğu nihai kararlara uymak zorundasınız.
AİHM Başvuru Formunun Doldurulması İle İlgili Olarak Bana Yardım Edebilir Mi?
Hayır, AİHM başvuru formunun doldurulması için size yardım edemez. Mahkeme, görmekte olduğu davaların tüm aşamalarında tarafsızlığını korumak zorundadır. Bu nedenle sadece, internet sitesi üzerinden her başvurucu için yararlı olabilecek bilgilendirme ve yol gösterme amaçlı dokümanlar yayınlanmaktadır.
Strazburg’a Giderek Davayı Kendim Açsam, Konuşup Derdimi Anlatsam Olur Mu?
Hayır, davayı bizzat mahkemeye giderek açmanızın size hiçbir faydası olmaz. AİHM’de yazılı usul uygulandığı için derdinizi anlatacak muhatap bulumazsınız. Boş yere vakit ve nakit kaybı olur.
Açacağım Davanın Hukuki Dayanağı Hakkında AİHM Bana Yardımcı Olur Mu?
Davanızın yasal dayanağı veya dava açmak için uygulanması gereken prosedürle ilgili olarak AİHM hiç kimseye hukuki tavsiyede bulunmaz. AİHM’de açılacak davalarla ilgili her türlü husus gayet detaylı bir şekilde internet sitesi üzerinden yayınlanan bilgi dokümanlarında izah edilmektedir. Dava açarsam kazanır mıyım? gibi sorularınıza cevap almak için AİHM davalarında uzmanlaşmış bir Türk avukattan yardım almanız yerinde olur.
AİHM Hükümetin İdari Tasarrufları İle İlgili Bir Karar Verebilir Mi?
Hayır. AİHM mağduriyetinizi gidermek için, şikayette bulunduğunuz ülke aleyhinde işlem yapmaya yetkili değildir. Sadece hayati bir tehlike söz konusu ise davayı esastan incelemeye başlamadan önce ilgili hükümetten bazı tedbirlerin alınmasını ve başvurucunun can güvenliğinin sağlanmasını isteyebilir.
Benim Davama Benzer Davalarla İlgili Daha Önce Karar Verilmiş Olabilir Mi?
AİHM içtihatları internet sitesi üzeridnen yayınlanmaktadır. Sizin davanıza benzer davaların görülüp görülmediğini ve ne yönde kararlar verildiğini internet üzerinden araştırabilirsiniz. ( http://hudoc.echr.coe.int/)
Mahkeme’ye Başvururmam, Yerel Mahkemelerin Nihai Kararına Uymak Zorunda Olmadığım Anlamına Gelir Mi?
Hayır, Mahkeme’ye başvurmanızın askıya alma etkisi yoktur. Strazburg Mahkemesi’ne başvursanız da, ulusal mahkemelerin nihai kararlarına uymak zorundasınız.
Mahkeme Avukat Bulma Konusunda Bana Yardım Edebilir Mi?
Hayır, Mahkeme size avukat bulma konusunda yardım edemez. Mesela, yerel Baro ile iletişime geçiniz ve üye listelerini isteyiniz.
Adli Yardım Sistemi Mevcut Mudur?
Evet. Buna karşın, adli yardımı davanın en başından itibaren değil, ancak dava Hükümete tebliğ edildiğinde talep edebilirsiniz. Ayrıca, adli yardımın talep eden herkese otomatik olarak verilmediği hususuna dikkat ediniz.
Mahkeme’ye Şahsi Olarak Gidersem, Davamı Doğrudan İzah Edebilir veya Davamın Daha Erken Ele Alınmasını Sağlayabilir Miyim?
Kesinlikle hayır. Mahkeme nezdindeki davalar yazılı usule tabidir ve Mahkeme’ye gitmenin bir faydası bulunmamaktadır.
Mahkeme Bana Hukuki Tavsiyede Bulunabilir Mi?
Size kendi ülkenizde hangi formaliteleri yerine getirmeniz veya hangi adımları atmanız gerektiği yönünde hukuki tavsiyede bulunmak Mahkeme’nin görevi değildir. Strazburg Mahkemesi nezdindeki davalarla ilgili her türlü husus detaylı bir şekilde Mahkeme’nin internet sitesindeki bilgi dokümanlarında izah edilmiştir. Mahkeme, başvurunuzun başarı şansını size söyleyemez; sadece karar veya hüküm vermesini beklemeniz gerekmektedir.
Mahkeme, Başvuru Yaptığım Ülkeye Karşi İşlem Yapabilir Mi?
Hayır, Mahkeme sizin yerinize, şikayette bulunduğunuz ülke aleyhinde bire-bir işlem yapmayacaktır. Ancak istisnai durumlarda, davayı inceleme imkanı bulana kadar, ulusal makamlardan bazı tedbirler almasını veya bazı şeyleri yapmamasını isteyebilir (bu durum çoğunlukla başvurucunun ciddi bir fiziki zarar görme riskiyle karşı karşıya olduğu davalarla sınırlıdır).
Mahkeme Daha Önce Benim Davama Benzer Davaları Ele Almış Mıdır?
Mahkeme’nin kararları internet sitesinde yayınlanmaktadır. Sizin davanıza benzer davaları daha önce Mahkeme’nin inceleyip incelemediğini görmek için mevcut kararları araştırabilirsiniz.
Başvurumun Kabul Edilemez Bulunmasi Durumunda, Karara Karşı İtiraz Edebilir Miyim?
Kabul edilemezlik kararları nihaidir ve bu kararlara karşı itiraz edilemez. Bu durum, başvurucuların Mahkeme’ye başvurmadan önce, tüm kabul edilebilirlik kriterlerine uyduklarından emin olmalarının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Davamla İlgili Nasıl Bilgi Edinebilirim?
Mahkeme, nezdindeki derdest davaların durumuyla ilgili bilgi için kendisine ulaşan bütün taleplere cevap verememektedir. Mahkeme’deki prosedür yazılı olduğu için, Mahkeme ek bir bilgiye ihtiyaç duyması halinde veya yargılamanın değişik aşamalarıyla ilgili size yazılı bildirimde bulunacaktır. İnternet sitesinden de bilgilere ulaşılabilinir. (tebliğ, taraflara soru sorulması, kabul edilebilirlik kararları vs.).
Neden AİHM Başvurusu Yapmalıyız?
- Öncelikle ‘’hak verilmez alınır’’, hiçbir idari makam, hiçbir yargı mercii kendiliğinden bir hakka hükmetmez, haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız, kanunların size tanıdığı tüm hakları ısrarlı bir şekilde takip edip, hakkınızı aramak için mücadele etmelisiniz. Bu hem bir hak hem de görevdir.
- AİHM başvurusu yapmak size hiçbir şey kaybettirmez, başvurmak ücretsizdir, başvurunuz reddolunursa mevcut durumunuzda bir değişiklik olmaz ama kabul olursa çok şey kazanabilirsiniz.
- Yapacağımız başvurular neticesinde verilecek bir ihlal kararı sadece sizin değil, aynı durumda olan binlerce insanın hayatını değiştirecek bir etki ortaya koyacağı unutulmamalıdır.
O nedenle hiçbir şekilde ümitsizliğe düşmeden hukuki mücadelenin son aşaması olan AİHM başvurusu yapılmalı ve neticesi beklenilmelidir.
Sonuç
Yukarıda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru prosedürü ile ilgili bilinmesi gereken önemli ayrıntılardan bahsettik. AİHM bireysel başvurusu her ne kadar biraz karmaşık bir süreçmiş gibi görünse de hukuki zeminde hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirilebilir. Ayrıca başvuruyu yaptıktan sonra bunun takibinin de iyi yapılması gerekir.
Hak ve özgürlükler, özellikle Anayasa’da ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yer alan hak ve özgürlükler, çok temel insani gereksinimler gözetilerek düzenlenmiştir. Bu hakları ihlal edilen kişiler durumu küçümsememeli ve hakkını aramalıdır.
Bu hak arama öncelikle ülke için hukuki yollardır. Buralardan sonuç alınamaması durumunda başvuru mercii AİHM’dir. Belirtmemiz gerekir ki AİHM başvurularından hiç beklenmeyen ciddi tazminatlar doğabilmektedir.
Bu hak ve özgürlükler ne kadar önemliyse AİHM başvuru sürecini hukuki yardım alarak takip etmek de aynı derecede önemlidir. Aksi halde kişi haklı iken haksız konuma düşebilir.
Hukuki merciilere yapılan başvurular idari mercilere sunulan dilekçelerden farklıdır. Bir dilekçede yer alan savunmalar lafzen haklılık gösteriyor olabilir ama kanunun veya diğer mevzuatın aradığı şartları ve kabul edilebilirlik durumlarını içermiyorsa reddedilir. Hak kaybına uğramamak için bizimle İLETİŞİM geçiniz.
İletişim Bilgileri
- Telefon Numarası : 0 (530) 833 45 88
- E-Posta Adresi : av.secililaydasonmez@gmail.com
- Adres : Adalet Mah. Manas Bulv. No:44 Ata Plaza A Blok Kat : 3 Daire : 7 Bayraklı-İZMİR
- Mesai Saatleri : Hafta içi 09.00 – 18.00