Arabuluculuk Başvurusu Nasıl Yapılır?
İçindekiler
- 1 Arabuluculuk Başvurusu Nereye Yapılır?
- 2 Arabuluculuk Başvurusu Nasıl Yapılır?
- 3 Arabuluculuk Başvuru Formu
- 4 Arabuluculuk Süreci Nasıldır?
- 5 Arabuluculuk Faaliyetindeki Masraflar ve Arabulucunun Ücreti
- 6 Zorunlu Arabuluculuk Nedir?
- 7 İhtiyari Arabuluculuk Nedir?
- 8 Arabuluculuğa Başvurulamayacak Uyuşmazlıklar Nelerdir?
- 9 Türk Vatandaşı Olmayan Yabancıların Arabuluculuk Başvurusu Yapması Mümkün Mü?
- 10 Sonuç
- 11 İletişim Bilgileri
Arabuluculuk başvurusu nasıl yapılmalıdır? Arabuluculuk, yetkili arabulucu olarak nitelendirilen avukatlar tarafından yapılabilir. Avukatlar, belirli standartlar çerçevesinde almış olduğu eğitimlere ve bilgilere dayanarak, resmi bir sınava tabii tutulurlar. Sınavda başarılı olan ve diğer etkenleri de uygun olarak belirlenen avukatlar, arabulucu sertifikası alarak görev yapmaya başlayabilirler.
Arabuluculuk, pek çok hukuk alanında yer almaktadır. Hukuk alanında yer alan arabuluculuk şartının anlamı ise, dava açılmadan önce bu sisteme başvuru yapılmasının zorunlu olmasıdır. Arabuluculuk sistemi sadece mahkemelerin iş yükünü azaltmaz. Bunun yanı sıra tarafların kısa sürede sonuca ulaşmasını da sağlar.
Arabuluculuk başvuruları, adliyelerde bulunan arabuluculuk bürolarına yapılır. Eğer bağlı bulunulan adliyede arabuluculuk bürosu yoksa bu sıfatla görevlendirilen sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne başvuru yapılabilir.
Arabuluculuk Başvurusu Nereye Yapılır?
Dava şartı arabuluculuk başvurusu karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki adliye arabuluculuk bürosuna, adliye arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne yapılır. Adliye arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde, büronun görevini, görevlendirilen sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğü yerine getirir.
Tarafların bir arabulucu üzerinde anlaşması halinde, seçilen arabulucuya başvuru yapılmaktadır. Bununla birlikte, UYAP Vatandaş Portal üzerinden de arabuluculuk başvurusu yapılması mümkündür.
Arabuluculuk Başvurusu Nasıl Yapılır?
Arabuluculuk başvurusu, arabuluculuk büroları tarafından sunulan başvuru formlarının doldurulup başvurulacak arabuluculuk bürosuna verilmesi suretiyle yapılır. Bunun yanında, UYP Vatandaş Portal siteminde yer alan başvuru formlarının doldurulup sisteme kaydedilmesiyle yapılabilmektedir.
Tarafların bir arabulucunun atanması konusunda anlaşması halinde, arabulucuya bu yönde teklif sunularak başvuru yapılmaktadır. Arabulucunun da kabul etmesi sonrasında yine arabulucu tarafından UYAP üzerinden dosya açılır.
UYAP Vatandaş Portal üzerinden arabuluculuk başvurusu şu adımlarla yapılır:
- E- devlet şifresi, e-imza yahut mobil imza gibi giriş seçeneklerinden biri tercih edilerek sisteme giriş yapılır.
- Sol menüde yer alan “dava açılış işlemleri” kısa yolundan “arabuluculuk dosya başvurusu” kısmına tıklanır,
- Açılan sekmede “yeni başvuru yap” butonuna tıklanır ve başvuru sayfasına geçilir,
- Bu aşamada, başvuruya ilişkin bilgiler doğru ve eksiksiz şekilde girilmelidir. Ör. başvuru yapılan il, yargı birimi (arabuluculuk büroları), dosya türü (işçi-işveren, ticari dava, tüketici uyuşmazlıkları, ihtiyari arabuluculuk, diğer dava şartı arabuluculuk konuları), uyuşmazlık türü, uzmanlık türü, başvuru türü (seri, normal),
- Tüm bilgiler girildikten sonra taraflara ilişkin adres, iletişim ve kimlik bilgileri eksiksiz ve hatasız girilmektedir,
- Son adım olarak, konuya ilişkin evrak gönderimi yapılıp başvuru sonuçlandırılmaktadır.
Dava şartı olarak arabuluculuk başvurularında tarafların bir arabulucu üzerinde anlaşması ve uyuşmazlığın giderilememesi halinde, arabuluculuk son tutanağı büroya sunulmaktadır. Büro tarafından taraflara bir numara verilir. Bu numaranın arabulucu tarafından sisteme girilmesi halinde, dosya, uzlaşma sağlanamadı olarak kaydedilmektedir.
Arabuluculuk Başvuru Formu
Arabuluculuk başvuru formu, arabuluculuk başvurusu yapılırken büro tarafından verilen ve doldurulması istenen formlardır. Bu formlarda istenen bilgiler genel olarak şunlardır:
- Başvurucunun T.C. kimlik numarası, adı soyadı, adresi, telefon numarası,
- Varsa vekilin adı soyadı, sicil numarası, adresi,
- Karşı tarafa ilişkin unvan yahut kimlik, adres, iletişim bilgileri,
- Uyuşmazlığa ilişkin yazılı açıklama,
- Arabuluculuk görüşmesine konu edilecek başlıklar (Örnek; ücret, maddi manevi tazminat, cezai şart parası vb.
Başvuru formlarında yer alan bilgiler, uyuşmazlık konusuna yahut başvurulan arabuluculuk bürosuna göre değişiklik gösterebilmektedir.
UYAP Vatandaş Portal üzerinden yapılan başvurularda da taraflara ilişkin kimlik yahut iletişim bilgileri gibi bilgiler girilmektedir. Bunun yanında, uyuşmazlık konusuna ilişkin ayrıntılı açıklamalar ve yine uyuşmazlığa ilişkin bilgi ve belgeler de sisteme kaydedilmektedir.
Arabuluculuk Süreci Nasıldır?
Arabuluculuk süreci, taraflarca arabuluculuk başvurusunun yapılmasıyla başlayıp arabulucu tarafından son tutanağın düzenlenmesiyle sona ermektedir.
Arabulucuya taraflara ilişkin iletişim bilgilerinin verilmesinden sonra, arabulucu tarafından uyuşmazlığın taraflarına, sürece ilişkin açıklamaların yer aldığı bilgilendirme metni gönderilmektedir. Bu noktada, taraflar ve arabulucu arasında arabulucu sözleşmesi yapılmaktadır. Bu sözleşme yazılı olarak yapılabileceği gibi sözlü olarak da kurulabilmektedir.
Hazırlık aşamasından sonra her iki tarafa da uygun olan bir zaman dilimi ve mekan belirlenir. Tarafların, ilk oturumun yapılacağı yer ve zamana ilişkin ortak karar verememesi halinde, Belirlenen tarih ve mekanda taraflar arabulucu eşliğinde bir araya gelerek uyuşmazlık konusu hakkında görüşlerini bildirirler ve tartışmalar yapılır.
Yapılan toplantılar sonucunda tarafların uzlaşması, tarafların uzlaşma sağlayamayacağının arabulucu tarafından tespit edilmesi yahut uzlaşma sağlanamayacağı konusunda tarafların anlaşmaları halinde süreç sona ermektedir. Her durumda arabulucu tarafından konuya ilişkin olarak son tutanak düzenlenmekte ve taraflarca imzalanmaktadır.
Arabuluculuk sürecinin sona ermesinden sonra, imzalanan tutanağın icraya konulabilmesi için yetkili mahkemeye başvuruda bulunup icra edilebilirlik şerhinin alınması gerekmektedir. İcra edilebilirlik şerhinin alınacağı yetkili mahkeme, hizmet alınan arabulucunun bulunduğu yerin bağlı olduğu yerdeki sulh hukuk mahkemeleridir.
Arabuluculuk Faaliyetindeki Masraflar ve Arabulucunun Ücreti
Arabuluculuk sürecinde masraflar ve arabulucunun ücreti, ihtiyari veya dava şartı arabuluculuk süreçlerine göre farklılık göstermektedir.
Dava Şartı Arabuluculukta Masraflar ve Arabulucunun Ücreti
- Anlaşmazlık Durumu: Dava şartı arabuluculuk faaliyetinde anlaşmaya varılamazsa, ilk 2 saate kadar olan arabulucu ücreti Adalet Bakanlığı ödeneğinden karşılanır. Ancak dava sonucunda haksız bulunan taraf veya toplantıya katılmayan taraf, bu ücreti üstlenmek zorundadır.
- Anlaşma Durumu: Anlaşma sağlanması halinde, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi’nde belirlenen arabulucunun ücreti, taraflar arasında aksi kararlaştırılmadığı sürece eşit şekilde paylaşılır.
İhtiyari Arabuluculukta Masraflar ve Arabulucunun Ücreti
- Arabulucu, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi‘nden az olmamak kaydıyla hizmet karşılığında ücret ve masraf talep etme hakkına sahiptir.
- Taraflar arasında farklı bir anlaşma yapılmadığı sürece, arabulucunun ücreti taraflarca eşit şekilde ödenir.
- Arabulucu, gerekli gördüğü durumlarda taraflardan avans talep edebilir.
Bu düzenlemeler, hem ihtiyari hem de dava şartı arabuluculuk süreçlerinin taraflara yüklediği mali sorumlulukları dengelemek ve sürecin etkinliğini artırmak amacıyla yürürlüğe konulmuştur. Arabulucular, ücretlendirme ve masraflar konusunda taraflara gerekli bilgilendirmeyi yaparak sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlamalıdır.
Bu konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için “2025 Yılı Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Zorunlu Arabuluculuk Nedir?
Zorunlu arabuluculuk, belirli türdeki uyuşmazlıkların çözülmesi için arabulucuya başvurmanın yasal olarak zorunlu olduğu bir süreçtir. Yani, bazı davalarda taraflar, arabuluculuk sürecini geçmeden doğrudan mahkemeye başvuramazlar. Bu uygulama, belirli hukuki uyuşmazlıklarda yargı yükünü hafifletmek ve taraflar arasında daha hızlı, ekonomik ve etkin çözüm sağlamak amacıyla hayata geçirilmiştir.
Zorunlu arabuluculuk, “dava şartı” olarak uygulanır. Bu sebeple dava şartı arabuluculuk olarakta adlandırılabilir. Bu, belirli bir uyuşmazlıkta, arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması durumunda, davanın esasa girilmeden reddedileceği anlamına gelir. Yani, zorunlu arabuluculuk sürecine katılmak, mahkemeye başvuru için bir ön koşuldur. Eğer taraflar, zorunlu arabuluculuk başvurusu yapmadan mahkemeye başvururlarsa, dava usulden reddedilir ve arabuluculuk aşamasına geri dönülmesi gerekebilir.
Tüketici Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun‘un 73/A maddesi, tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklar için arabulucuya başvurmayı dava şartı haline getirmiştir. Bu düzenleme ile, tüketici mahkemelerinde açılacak davalarda, öncelikle arabuluculuk başvurusu yapılması gerekmektedir.
Ancak, arabuluculuk başvurusu zorunluluğu belirli durumlar için geçerli değildir. 73/A maddesinde belirtilen istisnalar şu şekildedir:
- Tüketici Hakem Heyetinin Görevi Kapsamındaki Uyuşmazlıklar: Tüketici hakem heyetinin yetki alanına giren uyuşmazlıklar için arabuluculuk şartı aranmaz. Bu tür uyuşmazlıklar doğrudan hakem heyetlerine başvuru ile çözülebilir.
- Tüketici Hakem Heyeti Kararlarına Yapılan İtirazlar: Tüketici hakem heyeti tarafından verilen kararlara karşı yapılan itirazlarda, arabuluculuk zorunluluğu bulunmamaktadır.
- 73/A Maddesinin Altıncı Fıkrasında Belirtilen Davalar: 73/A maddesinin altıncı fıkrasında yer alan davalar, arabuluculuk şartına tabi değildir. Bu davaların türü ve kapsamı, arabuluculuk dışı bırakılmıştır.
- Maddede Belirtilen Davalar: Tüketicinin korunması amacıyla düzenlenen ve 74. maddede yer alan davalar da arabuluculuğa tabi olmayan davalar arasında yer almaktadır.
- Tüketici İşlemi Mahiyetinde Olan ve Taşınmazın Aynından Doğan Uyuşmazlıklar: Taşınmazın aynından doğan ve tüketici işlemi mahiyetinde olan uyuşmazlıklarda da arabuluculuk şartı aranmaz.
Bu düzenleme ile, belirli türdeki uyuşmazlıklar dışında, tüketici mahkemelerine başvurmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilmiş olup, bu süreç, tarafların anlaşmazlıklarını daha hızlı ve etkin bir şekilde çözmelerine olanak tanımaktadır.
Ticari Davalarda Zorunlu Arabuluculuk
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/a maddesi, Türk Ticaret Kanunu (TTK) 4. maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalar için arabuluculuk başvurusu dava şartı olarak getirmiştir. Bu düzenleme ile, alacak ve tazminat talepleri gibi ticari uyuşmazlıklar, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasını zorunlu kılmaktadır.
Ticari davalar, iş dünyasında sıklıkla karşılaşılan anlaşmazlıklar olup, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri gibi durumları içerir. Bu tür davalarda, doğrudan asliye ticaret mahkemesine başvurulmadan önce, tarafların arabuluculuk yoluna gitmeleri gerekmektedir.
Arabulucu, kendisine yapılan arabuluculuk başvurusu sonrasında altı hafta içerisinde çözüm sağlamaya çalışır. Bu süre, zorunlu durumlar söz konusu olduğunda arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. Böylece, ticari davaların çözümü için daha esnek bir zaman dilimi sağlanırken, tarafların çözüm sürecinde yer alarak uzlaşma şansı daha da artar.
Arabuluculuk süreci sonunda taraflar anlaşmaya varamadıkları takdirde, arabulucunun düzenleyeceği son tutanak ile taraflar, dava açma hakkını elde ederler. Bu da ticari uyuşmazlıkların mahkeme aşamasına geçmeden önce, daha az maliyetli ve daha kısa sürede çözülmesini sağlayan önemli bir adım olur.
Gayrimenkul Hukukunda Arabuluculuk
Gayrimenkul hukuku, taşınmazlarla ilgili çeşitli anlaşmazlıkların çözümünde önemli bir yer tutar. 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 17/B maddesi, taşınmazların devri veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıkların arabuluculuk süreciyle çözülebileceğini belirtmiştir.
Tarafların yazılı olarak anlaşması ve arabulucunun bu anlaşmayı tutanak altına alması durumunda, arabuluculuk faaliyetinde tasarruf yetkisinin kısıtlandığına dair tapu siciline şerh verilmesi mümkün olur. Ancak bu şerh, yalnızca arabuluculuk süreciyle sınırlıdır ve üç aylık süreyi geçemez. Taraflar anlaşamaz veya şerhin kaldırılmasına karar verirlerse, arabulucunun talebiyle bu süre sonunda şerh kendiliğinden kalkar.
Gayrimenkul hukukunda, dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusu yapılması gereken bazı durumlar da bulunmaktadır. Bu durumda, aşağıdaki uyuşmazlıklarda arabuluculuk başvurusu dava şartı olarak kabul edilir (6325 sayılı Kanun m.18/B):
- Kiralanan Taşınmazlarla İlgili Uyuşmazlıklar: 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yoluyla tahliye hükümleri hariç olmak üzere, kira ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklar zorunlu olarak arabuluculukla çözülmelidir.
- Taşınır ve Taşınmazların Paylaştırılması ve Ortaklığın Giderilmesi: Bu tür anlaşmazlıklar, gayrimenkul üzerinde ortaklık ilişkilerinden kaynaklanıyorsa, tarafların arabuluculuk başvurusu yapması gerekmektedir.
- Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan Kaynaklanan Uyuşmazlıklar: 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu, apartman veya site yönetimi ile ilgili düzenlemeleri içerdiği için, bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözülmesi zorunludur.
- Komşu Hakkı: Komşular arasındaki sınırlandırmalar, gürültü, hava kirliliği gibi durumlar nedeniyle doğan uyuşmazlıklar da arabuluculukla çözülmelidir.
Dava şartı arabuluculuk süreci, gayrimenkul hukukunda daha hızlı ve etkili çözüm arayan taraflara yöneliktir ve mahkemelerin yükünü hafifletmeye yardımcı olur.
İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk
İş hukuku kapsamında işçi ve işveren arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde 01.01.2018 tarihinden itibaren zorunlu arabuluculuk yolu getirilmiştir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesi, işçilik alacakları (yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, maaş vb.) ile işten çıkarılma tazminat talepleri (ihbar tazminatı, kıdem tazminatı vb.) gibi iş hukukuna dair uyuşmazlıklarda arabulucuya başvurulmasını dava şartı olarak düzenlemiştir. Arabulucuya başvurulmadan iş mahkemesinde işçi hakları için dava açılamaz ve bu nedenle davalar usulden reddedilir.
- İşe İade Davaları: İş sözleşmesi geçerli bir sebeple feshedilen işçi, fesih bildiriminden itibaren bir ay içinde arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşma sağlanmazsa, işçi iki hafta içinde iş mahkemesine başvurabilir.
- Kıdem Tazminatı: İş akdi feshinden sonra doğacak kıdem tazminatı alacağı ile ilgili uyuşmazlıklar da zorunlu arabuluculuk yoluyla çözülmelidir. İşçi, kıdem tazminatını alamadığında dava açmadan önce arabuluculuk başvurusu yapmalıdır.
- İhbar Tazminatı: İş akdinin haksız feshi nedeniyle işçi ihbar tazminatı talep ediyorsa, bu da öncelikle arabuluculuk ile çözülmelidir.
- Fazla Çalışma Ücreti: Haftalık 45 saati aşan çalışmalardan doğan fazla mesai alacakları de arabuluculuk başvurusu yapılması zorunlu olan konular arasındadır.
- Yıllık Ücretli İzin, Maaş ve Tatil Ücretleri: Yıllık ücretli izin, maaş, bayram tatili ücretleri gibi alacaklar için de dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılması gereklidir.
- Hakaret ve Zarar Verme: İşçi ile işveren arasında hakaret ya da işyerindeki iş malzemelerine zarar verilmesi gibi durumlardan kaynaklı iş mahkemesinde görülecek uyuşmazlıklar zorunlu arabuluculuk kapsamına girmektedir. Taraflar, bu tür uyuşmazlıklar için doğrudan dava açmadan önce arabuluculuk başvurusu yapmak zorundadırlar.
İş kazaları veya meslek hastalıkları nedeniyle maddi ve manevi tazminat davaları, arabuluculuk sürecine dahil edilmemiştir. Bu tür davalar doğrudan iş mahkemesinde açılabilir.
DİKKAT : Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda, toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. Arabulucu tarafları ilk toplantıya her türlü iletişim aracıyla davet ettiğini belgelendirir. Arabulucunun düzenlediği belgeler geçerli mazeretin değerlendirilmesinde esas alınır. Bahsedilen hususlar, tüketici uyuşmazlıklarında dava şartı (zorunlu) arabuluculukta, tüketici aleyhine uygulanmaz.
DİKKAT : Arabulucuya başvurulmuş olmasının kanunla dava şartı olarak düzenlendiği durumlarda davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. Bu süre içerisinde son tutanak sunulmazsa, dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Dava dilekçesi içeriğinden açıkça arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde, herhangi bir usuli işlem yapılmadan ve duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. Dava şartı arabuluculuk kapsamına giren konularda arabulucuya başvurulmadan dava açılırsa, dava mahkeme tarafından usulden reddedilecektir.
İhtiyari Arabuluculuk Nedir?
İhtiyari arabuluculuk, tarafların aralarında anlaşarak başvurabilecekleri bir yöntemdir ve herhangi bir yasal zorunluluk bulunmaz. Taraflar, uyuşmazlıklarını mahkeme sürecine girmeden, daha hızlı ve daha ekonomik bir şekilde çözmek için ihtiyari arabuluculuğu tercih edebilirler. Ancak, bazı davalarda (örneğin, kamu düzenini ilgilendiren veya kişisel hakların doğrudan etkilendiği davalarda) ihtiyari arabuluculuk uygulanamaz.
İhtiyari arabuluculuk, tarafların zorunlu olarak arabulucuya başvurması gerekmediği, ancak buna karar verdikleri tüm özel hukuk uyuşmazlıklarında başvurulabilen bir çözüme kavuşturma yöntemidir. 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 1/2. maddesine göre, taraflar üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri tüm özel hukuk uyuşmazlıklarını ihtiyari arabuluculuk yoluyla çözebilirler. Bu tür uyuşmazlıklar, kamu düzenini etkilemeyen, yalnızca taraflar arasındaki hakları ilgilendiren davalardır.
İhtiyari arabuluculukla çözülebilecek uyuşmazlıklar aşağıda olduğu gibidir;
- Ticaret Hukuku ve Sigorta Hukuku Uyuşmazlıkları: Ticari alacaklar, ticaret sözleşmeleri, sigorta talepleri ve sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklar gibi konular, taraflar arasında serbestçe çözülebilecek ihtiyari arabuluculuk kapsamına girer.
- Maddi ve Manevi Tazminat Davaları: Kişisel zararlar sonucu ortaya çıkan maddi ve manevi tazminat talepleri, ihtiyari arabuluculuk ile çözülebilir. Taraflar arasındaki anlaşmazlıklar, mahkemeye gitmeden önce ihtiyari arabuluculukla çözülmeye çalışılabilir.
- Mirasta Mal Paylaşımı ve Miras Hukuku Uyuşmazlıkları: Mirasla ilgili olarak mirasta mal paylaşımı, saklı pay nedeniyle tenkis davaları, muris muvazaası gibi hukuki uyuşmazlıklar da ihtiyari arabuluculukla çözülebilir.
- Boşanma Sonrası Mal Paylaşımı ve Tazminat: Boşanma davası kesinleştikten sonra mal paylaşımı, maddi ve manevi boşanma tazminatı talepleri gibi boşanma konularındaki uyuşmazlıklar arabuluculuk yoluyla çözülebilir. Ayrıca, katkı veya katılma alacağı gibi talepler de ihtiyari arabuluculuk kapsamında yer alır.
- İş Hukuku Uyuşmazlıkları: İşçi ile işveren arasındaki kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti alacakları, iş kazası nedeniyle maluliyet tazminatı, destekten yoksun kalma tazminatı gibi talepler ihtiyari arabuluculukla çözülebilir.
- Gayrimenkul Hukuku Uyuşmazlıkları: Gayrimenkul ile ilgili olarak, vekalet görevinin kötüye kullanılması, muris muvazaası, tapu iptal ve tescil davaları, işgal tazminatı (ecrimisil), şufa (önalım) davaları, ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davaları, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gibi uyuşmazlıklar ihtiyari arabuluculuk yoluyla çözülebilir.
- Kira Hukukundan Kaynaklanan Uyuşmazlıklar: Kira hukukundan doğan, taşınmazın ihtiyaç sebebiyle tahliyesi, kira artışına itiraz ve kira bedeli tespit talebi gibi uyuşmazlıklar, ihtiyari arabuluculuk yöntemiyle çözümlenebilir.
- Miras İntikal İşlemleri: Miras paylaşımı sonrası, mirasın intikal işlemlerinin yürütülmesi sürecinde taraflar, ihtiyari arabuluculuk yöntemi ile anlaşmaya varabilirler.
Arabuluculuğa Başvurulamayacak Uyuşmazlıklar Nelerdir?
Arabuluculuk, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hukuki sorunlara yönelik bir çözüm yoludur. Ancak, bazı uyuşmazlıklar, kamu düzenini ilgilendirdiği veya tarafların üzerinde tasarruf edemeyeceği haklar söz konusu olduğu için arabuluculuk yoluyla çözülemez. Bu tür davalarda, hukuki çözümler yalnızca belirli yargı yolları ile elde edilebilir.
- Ceza Davaları: Ceza muhakemesi, suç işleyen kişilere karşı devletin kovuşturma başlattığı alan olduğu için ceza davalarına arabuluculuk uygulanamaz. Ceza davaları, yalnızca devletin ilgisini ve toplumun güvenliğini ilgilendirir.
- Kamu Hukuku Uyuşmazlıkları: Kamu hukuku kapsamında yer alan uyuşmazlıklar arabuluculuk yoluyla çözülemez. Örnek olarak terekenin tespiti davaları kamu hukukunu ilgilendiren uyuşmazlıklardandır.
- Serbestçe Tasarruf Edilemeyen Uyuşmazlıklar: Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği uyuşmazlıklar arabuluculuğa uygun değildir.
- Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi veya Değiştirilmesi Davaları: Kişinin kimlik bilgileri ile ilgili nüfus kaydının düzeltilmesi veya değiştirilmesi davaları da arabuluculuk kapsamı dışında kalır. Bu tür davalar, ilgili nüfus dairesinin yetkisindedir ve kamu düzeni ile ilişkilidir.
- Boşanma ve Evliliğin Feshi Davaları: Boşanma davaları ve evliliğin feshi davaları arabuluculuk kapsamında değildir.
- Babalık Davası: Babalık davası, arabuluculuk yoluyla çözülemeyen bir uyuşmazlıktır.
- Çocuğun Velayeti: Çocuğun velayeti ile ilgili uyuşmazlıklar, çocuğun en iyi çıkarlarını gözetmek amacıyla yalnızca mahkemeler tarafından çözülmelidir. Aile içindeki bu gibi haklar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edilemeyecek kadar önemli olduğundan arabuluculuk yoluyla çözülemez.
- Aile İçi Şiddet İddiası: Aile içi şiddet iddiaları, toplumda ciddi mağduriyetlere ve güvenlik risklerine yol açabileceği için bu tür davalarda arabuluculuk yapılması yasaktır. Şiddet, kamu güvenliğini tehdit eder ve adli makamlar tarafından soruşturulmalıdır.
- İdari Yargının Yetkisine Giren Davalar: İdari yargı alanında yer alan tam yargı davaları (kamu kurumlarının eylemleri veya işlemleri ile ilgili davalar) ve iptal davaları da arabuluculuk yoluyla çözülemez. Bu tür davalar, idari yargı mahkemelerinde görülür.
- İmar Kanunundan Kaynaklanan Davalar: İmar Kanunu ile ilgili uyuşmazlıklar da arabuluculuk ile çözülemez.
- Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunundan Kaynaklanan Davalar: Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na dayanan uyuşmazlıklar da arabuluculuk yoluyla çözülemez.
- Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Bazı Davalar: Kat mülkiyetinden kaynaklanan bazı davalar da arabuluculuk yoluyla çözülememektedir.
- İflâs ve İflâsın Ertelenmesi Davaları: İflâs ve iflâsın ertelenmesi davaları arabuluculuk kapsamı dışındadır.
- Vergi Hukuku Uyuşmazlıkları: Vergi borcu gibi vergi ile ilgili uyuşmazlıklar, devletin vergi tahsilatına ilişkin düzenlemeleri ve denetimleri içerdiği için, bu tür uyuşmazlıklarda arabuluculuk yapılması yasaktır. Vergi davaları, vergi mahkemelerinde çözülmelidir.
- Hizmet veya İş Kazası Tespiti: İş kazası veya hizmet tespiti gibi davalar, iş hukuku kapsamında olmasına rağmen, arabuluculuk yoluyla çözülemez. Bu davalar, özellikle sigorta ve sosyal güvenlik haklarıyla ilgili olduğu için devletin müdahalesini gerektirir ve mahkemede görülmesi gerekir.
Bu tür uyuşmazlıklar, devletin müdahalesi veya kamu düzeni ile ilgilidir ve yalnızca mahkemeler veya ilgili kamu kurumları tarafından çözülebilir. Arabuluculuk süreci, bu tür durumlar için geçerli bir çözüm yolu değildir.
Türk Vatandaşı Olmayan Yabancıların Arabuluculuk Başvurusu Yapması Mümkün Mü?
Türk vatandaşı olmayan yabancılar, Türkiye’de arabuluculuk başvurusu yapma hakkına sahiptir. Yabancıların arabuluculuk başvurusu yapmalarında herhangi bir engel bulunmamaktadır. Bu durum, hem Türk hukuk sisteminin hem de uluslararası hukukun genel ilkeleriyle uyumludur. Arabuluculuk, tarafların anlaşmazlıklarını çözmek için mahkeme dışı bir çözüm yolu sunar ve bu süreçte, yalnızca Türk vatandaşı olan kişiler değil, yabancı uyruklu bireyler de eşit şartlarda faydalanabilir.
Arabuluculuk, bazı uyuşmazlıklarda zorunlu hale gelmişken, taraflar bu sürece katılmazsa, dava şartı yokluğundan dolayı açtıkları dava reddedilebilir. Zorunlu arabuluculuk uygulamaları, özellikle ticari uyuşmazlıklar gibi bazı belirli alanlarda geçerli olup, başvuruda bulunulmaması durumunda yargı yolu kapanmış olur. Yabancı kişilerin de Türk hukukuna tabi bu zorunluluğa uyması gerekmektedir.
Bununla birlikte, yabancıların Türk kanun ve mevzuatlarını tam olarak bilmesi beklenemeyeceğinden, arabuluculuk başvurusu yaparken bir avukattan yardım almaları önemlidir. Avukatlar, yabancı taraflara hem Türk hukukunu hem de arabuluculuk faaliyetini detaylı şekilde açıklayarak, başvurunun doğru bir şekilde yapılmasına yardımcı olabilirler. Ayrıca, Türkçe bilmeyen yabancılar için tercüman desteği de sağlanabilir, bu da iletişim sorunlarının önüne geçilmesini sağlar.
Sonuç olarak, Türk vatandaşı olmayan yabancılar, Türkiye’de arabuluculuk başvurusu yapabilmekte olup, bu süreçte yasal destek almak, hem süreç açısından hem de hukuki hakların korunması açısından büyük önem taşır.
Sonuç
Arabuluculuk başvurusu nasıl yapılır hususu, öncesinde arabuluculuk süreçlerine katılım sağlamamış kişiler tarafından sıklıkla yapılan araştırmalardandır. Arabuluculuk süreçlerinin doğru şekilde yürütülmesi halinde, taraflar, zaman ve bütçe açısından oldukça ekonomik bir yolla uyuşmazlığı giderebilmektedir. Arabuluculuk süreçlerinin hakkaniyete uygun şekilde yürütülebilmesi adına, bizimle İLETİŞİM geçiniz.
İletişim Bilgileri
- Telefon Numarası : 0 (530) 833 45 88
- E-Posta Adresi : av.secililaydasonmez@gmail.com
- Adres : Adalet Mah. Manas Bulv. No:44 Ata Plaza A Blok Kat : 3 Daire : 7 Bayraklı-İZMİR
- Mesai Saatleri : Hafta içi 09.00 – 18.00