Defter, Kayıt ve Belge Gizleme (İbraz Etmeme) Suçu
İçindekiler
- 1 Defter ve Belge İbraz Etmeme Suçunun Cezası
- 2 Mücbir Sebep Cezayı Önler
- 3 Defter, Kayıt ve Belgeleri İbraz Etmeme Suçu Zamanaşımı
- 4 Defter, Kayıt veya Belgeler Nerede ve Ne Zaman İbraz Edilmelidir?
- 5 Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
- 6 Vergi Kanunlarına Göre Tutulması Zorunlu Olan Defterler
- 7 Görevli Mahkeme
- 8 Yargıtay Kararları
- 9 Sonuç
- 10 İletişim Bilgileri
Defter ve Belge İbraz Etmeme , 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK)’un 359. maddesinde suç olarak düzenlenmiştir. Türk Vergi Siteminde esasen beyana dayalı tarh yöntemi kullanılmaktadır. Bu kapsamda mükellefler, yükümlü oldukları vergilere ilişkin Vergi Usul Kanunu uyarınca belge almak, düzenlemek ve ayrıca bunları ibraz edebilecekleri defterlere kaydetmek yükümlülüğü altındadırlar. Vergi mükelleflerinin bu yükümlülüklerini ihlal etmeleri, yani düzenledikleri belgeleri vergi incelemesi yapan memurlara ibraz etmekten kaçınmaları halinde ise ‘’Defter ve Belge İbraz Etmeme Suçu’’ oluşacak ve sorumlu kişi hakkında 18 aydan 3 yıla kadar hapis istemli kamu davası açılmaktadır. 15 Nisan 2022 tarihinde yapılan değişiklik ile cezasının üst sınırı üç yıldan beş yıla çıkartılmıştır.
Bu konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için “Vergi Usul Kanunu’” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Defter, kayıt ve belgeleri gizleme (ibraz etmeme) suçu; vergi mükellefi gerçek ya da tüzel kişilerin tutmakla yükümlü oldukları defter ile yasal vesikalarını, vergi incelemesiyle yetkili makam ve memurların inceleme talebine karşın ibraz etmemesi ile vücut bulur. Defter, kayıt ve belgeleri gizleme (ibraz etmeme) suçu, mevcudiyeti noter tasdik kayıtları ya da sair suretlerle sabit ve saklama zorunluluğu olan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kişilere ibraz edilmemesi sonucunda işlenir.
Defter, kayıt ve belgeleri gizleme (ibraz etmeme) suçu; VUK 359/a-2 maddesinde düzenlemiştir. Fakat, söz konusu suçun faili hakkında gerçekleştirilecek yargılama, 5272 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu genel hükümler çerçevesinde gerçekleştirilir. İşbu yargılama, asliye ceza mahkemesi eliyle yürütülür.
Bu konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için “Ceza Muhakemesi Kanunu” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Defter ve Belge İbraz Etmeme Suçunun Cezası
Vergi Usul Kanunu’na göre Defter ve Belge İbraz Etmeme (Gizleme) Suçunu işleyen kişiler 18 aydan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar. 15 Nisan 2022 tarihinde yapılan değişiklik ile cezasının üst sınırı üç yıldan beş yıla çıkartılmıştır.
Kaçakçılık Suçları ve Cezaları
VUK Madde 359
a) Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
1) Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,
2) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar,
Hakkında 18 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir.
15 Nisan 2022 tarihinde yapılan değişiklik ile cezasının üst sınırı üç yıldan beş yıla çıkartılmıştır.
Defter ve Belge İbraz Etmeme Suçunda Verilecek Cezanın Ertelenmesi
TCK 51. maddesi gereğince, işlediği suçtan dolayı 2 yıl ve daha az süreyle hapis cezası verilen kişinin cezası ertelenebilir. Cezanın ertelenmesine karar verilebilmesi için, kişin daha önce 3 aydan daha fazla hapis cezası almamış olması ve bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkemede bir kanaat oluşması gerekmektedir. Dolayısıyla Defter ve Belge İbraz Etmeme Suçu için hükmedilen cezasının 2 yıl veya daha az olması halinde cezanın ertelenebilmesi mümkün olacaktır.
Defter ve Belge İbraz Etmeme Suçunda Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık indirimi sadece Türk Ceza Kanunu’nda açıkça sayılan suç tipleri için geçerli olup Defter ve Belge İbraz Etmeme Suçu için Türk Ceza Kanunu’nda her hangi bir düzenleme yapılmamıştır. Defter ve Belge İbraz Etmeme Suçu için etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ceza indirimi yoktur.
Defter ve Belge İbraz Etmeme Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB)
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkemede bir kanaat oluşması, kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez. Dolayısıyla Defter ve Belge İbraz Etmeme Suçu için hükmedilen cezasının 2 yıl veya daha az olması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi mümkündür.
Mücbir Sebep Cezayı Önler
Defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmeme suçu, ticari faaliyetlerde bulunan kişilerin yasal düzenlemeler gereği tutmak zorunda oldukları defter, kayıt ve belgeleri yetkililere ibraz etmemesi durumunda işlenen bir suçtur. Ancak, bazı durumlarda bu suçun işlenmesi mücbir sebep hükümleri çerçevesinde değerlendirilebilir.
Mücbir sebep, kişinin iradesi dışında ortaya çıkan ve önlenmesi veya etkilerinin giderilmesi mümkün olmayan olaylar olarak tanımlanır. Örneğin, doğal afetler, savaş, grev gibi durumlar mücbir sebep olarak kabul edilebilir. Bu gibi durumlarda, defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmeme suçu işlenmiş olsa bile, kişi mücbir sebep hükümleri çerçevesinde sorumluluktan kurtulabilir.
Ancak, mücbir sebep hükümlerinin uygulanabilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Kişi, mücbir sebep durumunun ortaya çıktığını ispatlamakla yükümlüdür. Ayrıca, mücbir sebep durumu nedeniyle defter, kayıt ve belgelerin ibraz edilememesi durumunda, kişinin bu durumu yetkililere bildirmesi ve gerekli belgeleri (zayi belgesi) sunması gerekmektedir.
Mücbir sebep hükümleri, kişinin kusurlu olmadığı ve olayın kontrolü dışında gerçekleştiği durumlarda uygulanır. Ancak, mücbir sebep durumuyla ilgili olarak yetkililerin inceleme ve değerlendirme yapma hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle, kişinin mücbir sebep durumunu doğru ve eksiksiz bir şekilde belgelemesi önemlidir. Bu belgelerin başında usulünce alınmış zayi belgesi, itfaiye, belediye, zabıta gibi yetkililerin tuttukları tutanaklar gelmektedir. Zayi belgesinin sulh hukuk mahkemelerince verilen bir karar türü olduğunu da unutmamak lazımdır.
Kişi mücbir sebep hükümleri çerçevesinde değerlendirildiğinde, Defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmeme suçundan cezai sorumluluktan kurtulabilir. Ancak, mücbir sebep durumuyla ilgili olarak yetkililere gerekli bilgi ve belgelerin sunulması zorunludur. Aksi durumunda, cezai yaptırımlara maruz kalabilirsiniz.
Mücbir sebep hali vergi hukuku açısından özel bir önem taşıdığı için 213 sayılı VUK’nun 13. Maddesinde ayrı bir madde olarak düzenlenmiştir.
Mücbir Sebepler (VUK m.13):
- Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;
- Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;
- Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;
- Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısı ile defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması.
Mücbir sebep irade dışı nedenlerden kaynaklandığı için vergisel işlemlerin geçerliğinde zaman aşımı ve vergisel yükümlülüklerin ifası konusunda özel bir önem taşır.
Örneğin; VUK’nun 15. Maddesine göre mücbir sebeplerden birinin varlığı durumunda bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez
Aynı şekilde mücbir sebeplerin varlığı, tebligatı, beyanı, ödemeyi ve defter ve belgeleri ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırır..
Önemli bir vurgulamak gerekirse mücbir sebep iddiası durumlarında, mücbir sebebin ve ortaya çıkardığı sonucun Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde tespit davası açılarak, durumun bir YARGI KARARINA bağlanması zorunludur. Mücbir sebep varlığı, defter-belgelerin zayi olduğunu göstermez. Geçerli bir şekilde ispat edilmesi veya bir yargı kararına bağlanması gerekmektedir.
Defter, Kayıt ve Belgeleri İbraz Etmeme Suçu Zamanaşımı
Defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmeme suçu, ticari faaliyetlerde bulunan kişilerin yasal düzenlemeler gereği tutmak zorunda oldukları defter, kayıt ve belgeleri yetkililere ibraz etmemesi durumunda işlenen bir suçtur. Ancak, bu suçun zamanaşımı süresi de bulunmaktadır.
TCK 66/e maddesi hükmüne göre beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda (olağan) dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Aynı Kanunun zamanaşımı süresini durduran veya kesen hallerinin düzenlendiği 67. maddesinin 4. fıkrasına göre ise kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar.
Bu durumda da (olağanüstü) zamanaşımı süresi en fazla 12 yıl olmaktadır. Örneğin, defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmeme suçu, vergi kaçakçılığı, dolandırıcılık gibi suçlarla birlikte işlendiğinde zamanaşımı süresi değişebilir. Böyle bir durumda, suçun işlendiği tarihten itibaren en uzun zamanaşımı süresi uygulanmaktadır. Örneğin, vergi kaçakçılığı suçunda zamanaşımı süresi 15 yıl olduğunda, defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmeme suçu da 15 yıl zamanaşımına tabi olur.
Zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren başlar ve belirli bir süre içinde yetkililer tarafından soruşturma başlatılmazsa, suç zamanaşımına uğrar. Zamanaşımı süresi, suçun niteliğine, işlenme şekline ve diğer etkenlere bağlı olarak değişebilir.
Defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmeme suçu zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde yetkililer tarafından soruşturma başlatılmazsa, suçun zamanaşımına uğradığı anlamına gelir. Bu durumda, suçun cezai yaptırımları uygulanamaz ve sorumluluk ortadan kalkar.
Sonuç olarak, defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmeme suçu zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde yetkililer tarafından soruşturma başlatılmazsa, suçun zamanaşımına uğradığı anlamına gelir. Zamanaşımı süresi, suçun niteliğine, işlenme şekline ve diğer etkenlere bağlı olarak değişebilir.
Defter, Kayıt veya Belgeler Nerede ve Ne Zaman İbraz Edilmelidir?
VUK Madde 139
Vergi incelemeleri, mükellefin iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse incelemeyi dairede yapabilir. Bu takdirde mükellefin lüzumlu defter ve vesikalarını daireye getirmesi kendisinden yazılı olarak istenilir. İncelemenin dairede yapılması halinde istenilen defter veya vesikaları belli edilen zamanda mazeretsiz olarak getirmeyenler, bunları ibraz etmemiş sayılırlar. Haklı bir mazeret gösterenlere, defter ve belgelerini daireye getirmesi için uygun bir süre verilir.
Vergi Usul Kanunu’na (VUK) göre defter, kayıt veya belgelerin ibraz edilmesi için vergi mükellefine belirli bir süre verilir ve bu süreyi vergi idaresi belirler ve ilgiliye tebliğ eder. Ayrıca, vergi incelemeleri genellikle iş yerinde yapılır. Ancak, iş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zorunlu sebeplerle incelemenin iş yerinde yapılmasının imkânsız olması durumunda veya mükellef ya da vergi sorumlusunun isteğiyle incelemenin vergi dairesinde yapılması da mümkündür.
Süre Verme
Vergi idaresi, vergi mükellefine defter, kayıt veya belgeleri ibraz etme için belirli bir süre verir. Bu süre, tebliğ edilerek ilgiliye bildirilir.
Vergi Usul Kanunu’nun 14. maddesine göre bu süre, 15 günden az olmamak üzere vergi idaresi tarafından belirlenir.
İş Yerinde İnceleme İmkânsızlığı Durumu
Vergi incelemeleri esasen vergi mükellefinin iş yerinde yapılır. Ancak, iş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi durumlarda iş yerinde inceleme yapılamayabilir. Bu gibi zorunlu sebeplerle incelemenin iş yerinde yapılmasının imkansız olduğu durumlarda veya mükellef ya da vergi sorumlusunun isteğiyle incelemenin vergi dairesinde yapılması mümkündür.
Sürenin Belirlenmesi
Vergi incelemesinde defter ve belgelerin ibraz süresi Vergi Usul Kanunu’nda açıkça belirtilmemiş olup, inceleme görevlisinin belirlediği süreyi dikkate alır.
Ancak, VUK’un 14. maddesi gereği bu sürenin 15 günden az olmaması gerekmektedir.
İbraz süresi mükellefe tebliğ edildikten sonra mazeretsiz olarak defter ve belgelerin getirilmemesi durumunda mükellef defter, kayıt ve belgelerini gizlemiş sayılır ve gerekli yaptırımlar uygulanabilir.
Bu sebeple vergi mükellefleri, vergi incelemesi talebi aldıklarında belirlenen süre içinde defter ve belgelerini mazeretsiz olarak ibraz etmeleri gereklidir. Aksi durumunda vergi idaresi tarafından savcılığa ihbarı üzerine, defter ve belge gizlenmesi gerekçesiyle soruşturma süreci başlamaktadır.
Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
- İncelenmek istenen belgelerin varlığı noter tasdik kayıtları, belge basım-teslim formu gibi belgelerle veya sair suretlerle sabit olmalıdır. Aksi takdirde, ibrazı istenemeyeceği gibi defter, kayıt ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde suç da oluşmaz.
- Bu nedenle vergi mükelleflerinin, tuttukları defterleri ve belgeleri eksiksiz ve doğru şekilde saklamaları, talep edildiğinde ise inceleme memurlarına ibraz etmeleri önemlidir. Aksi durumda Defter ve Belge İbraz Etmeme Suçu ile karşı karşıya kalabilirler.
- Defter, kayıt ve belgelerin ibrazı talebi, vergi incelemesi yapmaya yetkili bir memur tarafından yapılmalıdır. Vergi Usul Kanunu’na göre vergi incelemesi, aşağıdaki kişiler tarafından yapılabilir:
- Vergi Müfettişleri
- Vergi Müfettiş Yardımcıları
- İlin en büyük mal memuru
- Vergi dairesi müdürleri
- Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar
her hal ve takdirde vergi inceleme yetkisine sahiptirler (VUK m.135).
- Yukarıda saydığımız kişiler, vergi mükelleflerinin defter, kayıt ve belgelerini inceleme yetkisine sahiptirler ve vergi incelemesi sırasında bu belgelerin ibrazını talep edebilirler. Vergi mükellefleri, vergi incelemesi sırasında talep edilen belgeleri bu yetkili memurlara eksiksiz ve doğru bir şekilde ibraz etmekle yükümlüdürler. Aksi halde yukarıda belirtilen suçlarla karşı karşıya kalabilirler. Bu sebeple vergi mükelleflerinin, vergi incelemesi taleplerini doğru kişilerden geldiğinden emin olmaları ve belgeleri gerektiği şekilde sunmaları gerekmektedir.
- Defter, kayıt ve belgelerin gizleme (ibraz etmeme) suçunun meydana gelmesi için defter ve belgelerin ibraz talebinin usulüne uygun yapılması gerekmektedir. Vergi Usul Kanunu’na göre vergi incelemesi, genel olarak vergi mükellefinin işyerinde gerçekleştirilir. Ancak, bazı zorunlu durumlarda işyerinde inceleme mümkün değilse, vergi dairesi mükelleften defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmesini yazılı olarak isteyebilir.
Vergi Kanunlarına Göre Tutulması Zorunlu Olan Defterler
Gizleme suçuna kaynaklık teşkil edecek olan defterler açıkça vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgelerdir. Kanunun bu defterler yerine tutulmasına izin verdiği diğer defterlerde yasal açıdan zorunlu defterlerden sayılmaktadır. Örneğin, üzerinden amortisman yapılan kıymetler ve bunların amortismanları aşağıda yazılı şekillerden herhangi biri ile gösterilir:
- Envanter defterinin ayrı bir yerinde;
- Özel bir amortisman defterinde;
- Amortisman listelerinde.
Amortisman kayıtları, amortismana başlandığı tarihten itibaren her yılın amortismanı ayrı ayrı gösterilmek şartıyla birbirine bağlanır. İşletmeye yeniden giren iktisadi kıymetlerle bunların amortismanlarının bir önceki yıllara ait kayıtlarda devam ettirilmesi gereklidir..
Amortisman defteri veya listelerinin kayıtları envanter kaydı hükmündendir. Yukarıdaki esaslara göre kayıtlarda gösterilen iktisadi kıymetlere ait değerler envanter defterine toplu olarak geçirilebilir. Bu nedenle, bu defter ve listeler amortisman uygulamasında yasal açıdan zorunlu defterlerden bir tanesidir. Liste, defter tanımlaması içinde yer almamaktadır. Bu nedenle, kanunda defter tanımlaması olmayan hususlar bize göre gizleme kavramına dahil edilemezler.
- Bilanço
- Yevmiye Defteri;
- Defterikebir;
- Envanter defteri (Mevcudat ve Muvazene Defteri);
- İşletme Hesabı
- İşletme Hesabı Defteri (İşletme hesabını ihtiva eden)
Bunun dışında;
- Sınai Müesseseler
İmalat Defteri, Kombine İmalat Defteri, Bitim İşleri Defteri,
- Banka ve Sigorta Muameleleri Defteri,
- Damga Vergisi Defteri,
- Yabancı Nakliyat Kurumlarının Hasılat Defteri,
- Ambar Defteri,
- Serbest Meslek Kazanç Defteri,
- Çiftçi İşletme Defteri,
Yukarıda sayılan pek çok defter bulunmakla beraber, bu defterlere kaydı gereken işlem ve kayıtlarında yasada gösterilen defterlere kaydedilmesi durumunda bazılarının tutulmamasına da müsaade edildiği anlaşılmaktadır.
Vergi kanunları dışında tutulması zorunlu bulunan defterlerin gizleme kapsamında değerlendirilemezler. Defter veya belgenin varlığı herhangi bir şekilde ortaya konulamıyorsa, ibraz etmeme fiilinin gerçekleştiğinden bahsedilemez.
Bildiğimiz üzere defter-i kebirin tutulması VUK’un 185’inci maddesi uyarınca zorunlu iken, söz konusu defter VUK’un 220’nci maddesi uyarınca tasdiki zorunlu defterler arasında yer almamaktadır. Bu nedenle, defter-i kebir noter tasdikli veya tasdiksiz olarak tutulmasında hukuken sorun bulunmamaktadır. Noter tasdiki yapılmayan ve varlığı noter tasdiki veya sair suretle de ile sabit olmayan defter-i kebirin incelemede ibraz edilmemesi durumunda, sırf bu nedenle VUK’un 359’uncu maddesi uyarınca defterin gizlenmesinden söz etmek mümkün olmayacaktır.
Benzer şekilde, ilgili dönemde defterlerini tasdik ettirmemiş mükellefin, defterlerini ibraz etmemesi durumunda da VUK’un 359’uncu maddesinde tanımlanan gizleme fiilinden bahsetmek mümkün değildir.
VUK’un mükerrer 242. Maddesine göre Hazine ve Maliye Bakanlığı; elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafaza ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, elektronik ortamda tutulmasına ve düzenlenmesine izin verilen defter ve belgelerde yer alması gereken bilgileri internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında Maliye Bakanlığına veya Maliye Bakanlığının gözetim ve denetimine tabi olup, kuruluşu, faaliyetleri, çalışma ve denetim esasları Cumhurbaşkanınca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenecek olan özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir şirkete aktarma zorunluluğu getirmeye, bilgi aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu Kanun kapsamına giren işlemlerde elektronik imza kullanım usul ve esaslarını düzenlemeye ve denetlemeye yetkilidir. VUK’un vergi mahremiyetine ilişkin hükümleri, bu kapsamda kurulan şirketin ortak, yönetici ve çalışanları hakkında da uygulanır.
Bu çerçevede, Bakanlık tarafından elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafaza ve ibrazı uygun görülen defterler de gizleme suçunun bir parçası olabilecektir
Görevli Mahkeme
Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu nedeniyle yapılan yargılamalar Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Vergi Usul Kanunu’na (VUK) göre, defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmeme suçu işleyen kişiler hakkında vergi incelemesi sonucunda yapılan işlem sonrasında vergi incelemesi raporuna dayalı olarak vergi cezaları uygulanabilir. Ancak vergi cezaları dışında, bu suçu işleyen kişiler hakkında cezai yaptırım da söz konusu olabilir.
Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 359. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suçu işleyenler hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilir. Vergi incelemesi sonucunda vergi incelemesi raporuna dayanarak vergi cezası kesilmiş olması durumunda, bu ceza vergi mahkemeleri tarafından karara bağlanır. Ancak defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu için cezai yaptırım talep edildiğinde veya ayrıca ceza davası açıldığında, bu dava asliye ceza mahkemesinde görülür.
Yani, defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yürütülür. Asliye ceza mahkemesi, bu suçun işlendiğine dair delilleri değerlendirir ve gerekli cezai yaptırımı belirler. Bu süreçte vergi incelemesi sonucunda kesilen vergi cezaları ve vergi mahkemeleri ile ilgili değildir, çünkü bu ayrı bir yargı sürecidir.
Yargıtay Kararları
1.Emsal Karar
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 12.01.2015 tarih ve 2013/3863 Esas- 2015/287 Karar sayılı ilamı
“Sanık hakkında 2002 ve 2003 takvim yıllarına ait defter ve belgeleri yapılan tebligata rağmen süresinde ibraz etmediğinin iddia olunması, sanığın, suça konu 2002 ve 2003 yıllarına ait defter ve belgelerin muhasebecisi H…’da olduğunu, bu kişinin anılan defterleri kendisine iade etmediğini savunması, muhasebeci H.. hakkında sanığa ait defter ve belgeleri iade etmediğinden bahisle Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 14.9.2007 tarih ve 2007/.. esas sayılı iddianamesiyle güveni kötüye kullanma suçundan kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, adı geçen muhasebeci tanık olarak dinlenilerek, suça konu 2002 ve 2003 takvim yıllarına ait defter ve belgelerin suç tarihinde kendisinde olup olmadığının sorulması, sanığa iade ettiğini beyan etmesi halinde varsa buna dair teslim/tesellüm belgesi temin edilip dosya içerisine konulmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmektedir.”
2.Emsal Karar
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 20.03.2002 tarih ve 2002/1437 Esas-2002/2333 Karar sayılı ilamı
“Sanık Mustafa Çubukçuoğlu’nun 1995-1996 yılları defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeniyle düzenlenen 31.10.1997 gün ve 40-76 Sayılı suç raporuna göre verilen 13.11.1997 gün ve 11135 Sayılı defterdarlık mütalaası gereğince açılan kamu davasında; faaliyetin 31.3.1996 tarihinde sona erdiği Çarşamba Vergi Dairesinin 22.1.1997 tarihli yakalama fişiyle tespit edildiği, defter ve belgelerin ibrazına ilişkin tebligatın yapıldığı 3.9.1997 tarihinde işyerinin faal olmadığı, böylece yapılan tebligatın 213 Sayılı Yasanın 139. maddesine uygun olduğu anlaşıldığından atılı suçla ilgili deliller toplanıp sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden suç raporu ve vergi inceleme raporunda defter ibraz etmeme eyleminden söz edilmediği ve işyerinin kapalı olduğuna dair tevsik işlemi yapılmadığından bahisle yapılan tebligatın usulsüz olduğu kabulü ile beraat kararı verilmesi bozmayı gerektirmektedir.”
3.Emsal Karar
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 24.12.2014 Tarih 2013/2835 Esas 2014/22283 Karar sayılı ilamı
“Sanığın tebliğden sonra defter ve belgelerini Kaynaşlı Mal Müdürlüğüne götürdüğünü, görevlinin vergi denetmenlerinin olmadığını, gelirlerse kendisine haber vereceklerini söylediklerini, bu nedenle ibraz etmediği savunması ve Kaynaşlı Mal Müdürlüğü görevlisi ve isteme dair yazıyı sanığa tebliğ eden H.. H..’un tanık olarak alınan ifadesinde, tebligattan bir kaç gün sonra sanığın defterlerle birlikte Kaynaşlı Mal Müdürlüğüne geldiğini, o esnada vergi denetmenlerinin olmadığını söylediğine ilişkin beyanı karşısında, sanığın suç kastını ortaya koyan delillerin nelerden ibaret olduğu gerekçeli kararda gösterilip tartışılmadan yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinin bozmayı gerektirmektedir.”
4.Emsal Karar
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 09.12.2015 Tarih 2015/14994 Esas 2015/8292 Karar sayılı ilamı
“Sanığa ait 2007 takvim yılı belgelerinin geçerli tebligatla istendiği, ancak sanık tarafından ibraz edilmediğinin iddia edildiği olayda; sanığın 15 günlük süre dolmadan 2007 yılına ait işletme defterini, alış ve satış faturalarını denetmenliğe götürdüğü, ancak denetmenlik tarafından emtiaların sadece tutar olarak gösterildiği, miktar olarak yazılmadığı gerekçesiyle iade edildiği, bu eksikliğin giderilip yeniden ibrazın istendiği anlaşılmakla; sanığın defter ve belge ibraz etme yükümlülüğünü yerine getirdiği, belgelerdeki eksikliğin vergi inceleme raporuna yansıtılabilecek bir husus olduğu, sanığa atılı suçun unsur itibariyle gerçekleşmemiştir.”
5.Emsal Karar
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 16.12.2015 Tarih 2015/20778 Esas 2015/8652 Karar sayılı ilamı
“Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, Fatih Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 26.07.2012 tarihli yazısında sanığın terk işlemleri sonrası basım ve tasdikini yaptırdığı fatura ve sevk irsaliyelerini daireye ibraz ettiği, kullanılmayan belgelerinin 18.07.2006 tarihli tutanakla imha edildiği ve bu belgelerin dışında ibraz edilmiş defteri bulunmadığının belirtildiği, yine dosyada bulunan vergi suçu ve ekindeki inceleme raporunda, sanığın varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defterinin bulunduğu konusunda açıklık bulunmadığının anlaşılması karşısında, bu husus araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinin bozmayı gerektirmektedir.”
Sonuç
Vergi mevzuatında önemli bir yere sahip olan “Defter, Kayıt ve Belgeleri Gizleme (İbraz Etmeme) Suçu,” vergi mükelleflerinin defter, kayıt ve belgelerini yetkililere ibraz etmemesi durumunda ortaya çıkan ciddi sonuçları olan bir suç türüdür. Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) ilgili maddelerinde düzenlenen bu suç, vergi incelemesi yapacak yetkililerin işlerini doğru ve eksiksiz yapabilmeleri için büyük önem taşır.
Vergi mevzuatına göre, vergi mükellefleri defter, kayıt ve belgelerini belirli bir süre saklama yükümlülüğüne sahiptir. Bu belgeler, vergi incelemesi sırasında yetkililer tarafından talep edildiğinde ibraz edilmelidir. Ancak, defter, kayıt ve belgelerini ibraz etmeyen veya gizleyen kişiler “Defter, Kayıt ve Belgeleri Gizleme (İbraz Etmeme) Suçunu işlemiş olurlar.
İncelenmesi istenen belgeler, VUK çerçevesinde saklanması ve ibraz edilmesi zorunlu olan belgeler olmalıdır. Bu belgeler vergi mükellefleri tarafından tutulan ve saklanması gereken defterler, faturalar, makbuzlar gibi belgelerdir.
Vergi incelemesi yapacak yetkili bir memur tarafından defter ve belgelerin ibrazı talep edilmelidir. Bu yetkili kişiler vergi müfettişleri, vergi dairesi müdürleri veya ilgili mal müfettişleri olabilir.
Vergi idaresi, mükellefe defter ve belgeleri ibraz etme için belirli bir süre verir. Bu süre, usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilerek ilgiliye bildirilmelidir. Mükellef bu süre içinde defter ve belgeleri ibraz etmezse suç oluşur.
Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu, vergi mevzuatına uygun olarak vergi beyanı yapmayı engelleyerek vergi kaçırılmasına zemin hazırlar. Bu nedenle bu suçun ciddi cezai yaptırımları vardır. Vergi Usul Kanunu’na göre, bu suçu işleyenler hakkında 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanabilir. Ayrıca, vergi kaybı tespit edilmesi durumunda bu miktarın tamamı veya bir kısmı vergi cezası olarak ödenir.
Bu suçun önemi, vergi idaresinin vergi denetimlerini doğru ve etkin bir şekilde yapabilmesiyle ilgilidir. Vergi mükelleflerinin defter ve belgelerini saklaması ve istendiğinde ibraz etmesi, vergi incelemelerinin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesini sağlar. Aksi takdirde vergi kayıpları yaşanabilir ve vergi gelirlerinde ciddi kayıplar oluşabilir.
Defter, Kayıt ve Belgeleri Gizleme (İbraz Etmeme) Suçu, vergi mevzuatına uygun hareket etmeyen ve vergi yükümlülüklerini ihmal eden mükellefler için ciddi bir suçtur. Vergi mükellefleri bu konuda dikkatli olmalı, defter ve belgelerini düzenli bir şekilde tutmalı ve vergi incelemesi sırasında talep edildiğinde hızlı bir şekilde ibraz etmelidirler. Aksi takdirde cezai yaptırımlarla karşılaşabilirler. Bu suçun ciddiyeti, vergiye uyumun ve vergi idaresinin etkinliğinin sağlanması açısından büyük önem taşır.
Vergi Hukuku, özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden ve dava sürecinde delillerin yorumlanması açısından, davanın sağlıklı ilerlemesi açısından, uzman bir bilişim avukatından yardım almakta fayda vardır. Vergi Hukuku alanında yardım almak isterseniz bizle İLETİŞİM geçiniz.
İletişim Bilgileri
- Telefon Numarası : 0 (530) 833 45 88
- E-Posta Adresi : av.secililaydasonmez@gmail.com
- Adres : Adalet Mah. Manas Bulv. No:44 Ata Plaza A Blok Kat : 3 Daire : 7 Bayraklı-İZMİR
- Mesai Saatleri : Hafta içi 09.00 – 18.00