Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Davası
İçindekiler
- 1 Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Nedir?
- 2 Ecrimisil Davasını Kimler Açabilir?
- 3 Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Şartları
- 4 Haksız İşgale Konu Malın Birden Fazla Kişiye Ait Olması Durumunda Ecrimisil
- 5 Ecrimisil Davası Açılmadan Önce Karşı Tarafa İhtarname Gönderilmesi Zorunlu Mudur?
- 6 Ecrimisil Talebinde İntifadan Men Koşulunun İstisnaları Nelerdir?
- 7 Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Yargılama Usulü
- 8 Ecrimisil Tazminatı Nasıl Hesaplanır?
- 9 Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Zamanaşımı Süresi
- 10 Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Görevli ve Yetkili Mahkeme
- 11 Ecrimisil Davasında İstinaf ve Yargıtay Süreci
- 12 Sonuç
- 13 İletişim Bilgileri
Ecrimisil (haksız işgal tazminatı) davası, bir malın maliki veya hak sahibi olmayan kişiler tarafından izinsiz ve haksız şekilde kullanılması durumunda açılan bir tazminat davasıdır. Bu dava, taşınmaz malikinin uğradığı zararı gidermeyi amaçlar ve haksız işgalin süresi boyunca taşınmazın elde edebileceği muhtemel kira gelirine dayalı olarak hesaplanır.
Ecrimisil, iyi niyetli olmayan, yani taşınmazı hukuka aykırı şekilde kullanan kişilerden talep edilir. Bu durum, mülkiyet hakkının korunması ve maliklerin taşınmazlarından ekonomik olarak yararlanmalarının sağlanması açısından büyük önem taşır. Haksız işgalin süresi, taşınmazın özellikleri ve kullanımı gibi unsurlar ecrimisil hesaplamasında belirleyici rol oynar.
Ecrimisil davası, Türk Medeni Kanunu’nun mülkiyet hakkını koruyan hükümleri ile Borçlar Kanunu’nun haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümlerine dayanır. Ayrıca, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların haksız kullanımı halinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu da ecrimisil talebine temel oluşturur.
Yargıtay kararlarında da ecrimisilin haksız işgalin bir sonucu olduğu ve tazminat niteliği taşıdığı vurgulanmaktadır. Yani bu dava yalnızca mülk sahiplerinin zararını tazmin etmeye yönelik değil, aynı zamanda haksız işgalcileri caydırıcı bir etkiye sahiptir.
Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Nedir?
Ecrimisil yani haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin malik olmayan kötü niyetli zilyetten talep edebileceği tazminat türüdür.
Bir diğer anlatımla ecrimisil, kişinin malının bir başkası tarafından kullanılması halinde, malı kullanan kişinin ödemekten sorumlu olduğu tazminattır. Haksız olarak kullanılan malda herhangi bir zarar meydana gelmese ve işgal edilen mal kısa bir süre işgal altında kalsa dahi ecrimisil talep edilebilir.
Ecrimisil, taşınır veya taşınmaz mallar için istenebilir. Kötü niyetli zilyet, zilyet olduğu malı hak sahibine geri vermekle beraber haksız işgal nedeniyle oluşan zararı da gidermek zorundadır. Bu zararın giderilmesi için hak sahibi tarafından açılan davaya da ecrimisil yani haksız işgal tazminatı denilmektedir.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.06.2021 tarihli kararında bu ecrimisilin tanımını ve şartlarını şu şekilde yapmıştır;
“Ecrimisile gelince; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere, hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 1945/22 E, 1950/4 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Yine bahsi geçen İçtihadı Birleştirme Kararında; başkasının gayrimenkulünü haksız olarak zaptedip kullanmış olan kötüniyetli kimsenin o gayrimenkulü elinde tutmuş olmasından doğan zararları ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereleri tazminle mükellef olduğu, bir zarara uğramamış malik veya zilyede ecrimisil adı veya başka bir ad altında herhangi bir tazminat vermekle mükellef olmadığı sonucuna varılmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Nitekim Türk Medeni Kanunu’nun 995. maddesinin 1. fıkrasında, iyi niyetli olmayan zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır.”
Ecrimisil Davasını Kimler Açabilir?
Ecrimisil davasını açabilecek kişiler, taşınmazın sahibi veya üzerinde sınırlı ayni hakka sahip olanlardır. Davacı olabilecek kişiler şunlardır:
- Taşınmaz Malikleri: Tapulu taşınmaz sahipleri, mülkiyet hakları ihlal edildiğinde ecrimisil talep edebilir.
- Paylı veya Elbirliği Mülkiyet Sahipleri: Ortak mülkiyete sahip olan kişilerden biri veya tamamı, taşınmazın haksız kullanımı halinde ecrimisil talep edebilir.
- Üst Hakkı, İntifa Hakkı Gibi Ayni Hak Sahipleri: Taşınmaz üzerinde belirli hakları olan kişiler de ecrimisil isteyebilir.
- Devlet ve Kamu Tüzel Kişileri: Kamuya ait taşınmazların haksız kullanımı halinde devlet, ecrimisil davası açabilir.
Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Şartları
Ecrimisil talep edebilmek için aşağıda bahsettiğimiz temel şartların yerine getirilmesi gerekmektedir:
Haksız Bir İşgal Olması
Ecrimisil (haksız işgal) tazminatı davasına ilişkin bilinmesi gereken hususları izah ederken “haksız işgal” kavramının hukuken ne anlama geldiğini açıklamak, bu davanın açık ve net bir şekilde anlaşılabilmesi için yerinde bir açıklama olacaktır. Buna göre, haksız işgal; haklı bir gerekçe olmaksızın bir başkasına ait malın zilyetliğe geçirilerek kullanılmasıdır. Hukuki niteliği itibariyle haksız bir eylem olan haksız işgal, ecrimisil nedeniyle tazminat talep edilebilmesi için aranan şartlardandır.
Bu noktada, bir malın zilyetliğinin ele geçirilip geçirilmediğinin nasıl tespit edileceği hususu merak konusudur. Bu husus, mal üzerinde fiili tasarruf sahibi olunup olunmadığına, mal üzerinde fiili hakimiyet kurulup kurulmadığına göre tespit edilir. Burada, zilyetlik kavramını açıklamak da yararlı olacaktır. Zilyetlik, mal üzerindeki fiili durumu ifade eder. Zilyetlik, kişinin malı kullanması veya elinin altına bulundurmasıyla birlikte kurulur.
Haksız işgal, mal üzerinde hak sahibi olan kişinin mirasçıları, taşınmaza ortak olan diğer ortaklar tarafından kısmen ya da tamamen işgal etmek suretiyle gerçekleştirilebileceği gibi hak sahibi kişi ile herhangi bir ilişkisi olmayan bir üçüncü kişi tarafından da gerçekleştirilebilir. Malı, haklı gerekçe olmaksızın işgal edilen kişi, Ecrimisil (haksız işgal) tazminatı davası açarak tazminat talebinde bulunabilir.
Haksız İşgalcinin Kötüniyetli Olması
Ecrimisil davası açılabilmesi için işgali yapan kişinin kötü niyetli olması şarttır. İşgalci, malı haksız olarak kullandığını bilerek ya da bilmesi beklenen bir durumdaysa kötü niyetli sayılır. Ecrimisil talebinde kötü niyet unsuru önemlidir, çünkü kötü niyetli olmayan, yani malı haksız olarak kullandığını bilmeyen ya da bilemeyecek durumda olan bir işgalciye karşı ecrimisil talebinde bulunulamaz. İyi niyetli işgalciye karşı ecrimisil talebi yapılamaması, yalnızca kötüniyetli olunan dönem için talepte bulunulabileceği anlamına gelir. Örneğin, bir taşınmazı hukuki sebeplerle işgal etmeye başlayan bir kişi, hukuka uygunluğun sonlanması durumunda kötü niyetli hale gelir ve o andan itibaren ecrimisil talebine konu olabilir.
Haksız İşgal Nedeni ile Doğmuş Bir Zarar Olması
Yargıtay İçtihatlarında ecrimisil talep edilmesi için zarar şartının gerçekleşmesi aşağıdaki kriterlere bağlanmıştır.
- Eşyanın kiralanabilir nitelikte olması veya elde edilmesi mümkün olan ürünün olması.
- Haksız zilyetçe kullanım olması,
Bu durumlarda zarar oluşacak ve ecrimisil tazminatı haklı bir talep haline gelecektir. Ancak kiraya verilemeyen ya da ürün elde edilmesi imkansız olan bir şey haksız işgale uğradı ise burada ecrimisil ödenmesine hacet yoktur.
Ne var ki, zarar konusunda bir istisna mevcuttur: Vakıflar ve hazinenin talepte bulunabilmesi için hazinenin bir zarara uğramış olması gerekmez ve işgalcinin kusuru aranmaz. Bu husus 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu m. 75 uyarınca da sabittir.
Zarar ile Haksız İşgal Arasında İlliyet Bağı Olması
Ecrimisil tazminatında zararın doğrudan haksız işgal nedeniyle oluşmuş olması önemlidir. Başka bir deyişle, mal sahibinin uğradığı zarar ile işgal fiili arasında bir nedensellik bağı bulunmalıdır. Ecrimisil tazminatı, bir tür haksız fiil tazminatı olarak değerlendirildiğinden, ortaya çıkan zarar ile haksız işgal arasında illiyet bağı aranmaktadır. Örneğin, kiraya verilebilecek bir taşınmazın haksız işgal edilmesi durumunda, mal sahibinin kira gelirinden yoksun kalması doğrudan haksız işgal fiilinden kaynaklanan bir zarardır ve illiyet bağı kurularak ecrimisil talebine dayanak oluşturur.
Bu şartların tamamı gerçekleştiğinde, mal sahibi haksız işgalciye karşı ecrimisil davası açarak, uğradığı zararın tazmin edilmesini talep edebilir.
Haksız İşgale Konu Malın Birden Fazla Kişiye Ait Olması Durumunda Ecrimisil
Haksız işgale konu mal bir kişiye ait olabileceği gibi birden fazla kişiye de ait olabilir. Yine haksız işgali paydaşlardan biri gerçekleştirebileceği gibi başka bir kişi de gerçekleştirebilir. Böyle bir durumda davayı kimin açacağı ve davalının kullanımdan menedilmesi gerekip gerekmediği hususlarında birtakım özellikler vardır.
İşgalcinin Paydaş/ Ortak Olmaması Durumunda Ecrimisil
Haksız işgal edilen malın paylı mülkiyete konu olması ve işgalcinin paydaş olmaması halinde her paydaş sadece kendi payı oranında ecrimisil talep edebilir. Ancak haksız işgal edilen malın elbirliği ile mülkiyete konu olması ve işgalcinin ortak olmaması halinde ancak tüm ortaklar birlikte ecrimisil talep edebilir. Diğer bir anlatımla elbirliği ile mülkiyete konu malda ortak tek başına ecrimisil talep edemez.
İşgalcinin Paydaş/ Ortak Olması Durumunda Ecrimisil
İşgalcinin paydaş veya ortak olması durumunda ecrimisil istenilebilmesi için yukarıda sayılan şartlara ek olarak “intifadan men” şartı aranacaktır. İntifadan men; bir paydaş ya da ortağın hakkından fazlasını işgal eden diğer paydaşın ya da ortağın, fazladan işgal ettiği yerin kullanımına itiraz etmesi ve bu fazladan kullanımına ilişkin bildirimde bulunmasıdır. Örneğin 2 kardeşe miras kalan bir yerin tamamının bir kardeş tarafından kullanılması halinde hakkı ihlal edilen kardeş kural olarak kardeşini intifadan men etmedikçe ecrimisil talep edemez. Ancak bazı özel durumlarda paydaş ve ortaklar intifadan men şartı aranmaksızın ecrimisil talep edebilecektir. Örneğin;
- Haksız işgale konu malın hukuki ya da doğal semere getiren yerlerden olması halinde işgalci paydaş ya da ortaktan intifadan men şartı aranmaksızın ecrimisil talep edilebilecektir. Örneğin; meyve bahçesi, daire, araba vb.
- Paydaşlar veya ortaklar aleyhine hukuki işlem yapılmış olması halinde intifadan men şartı aranmaz. Ecrimisil talep eden tarafından ortaklar ya da paydaşlar aleyhine daha önceden dava konusuna ilişkin olarak el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi vb. gibi davalar açılmışsa intifadan men şartı aranmaz.
- Haksız olarak kullanılan malda paydaş ya da ortakların malın kullanılması hususunda taksim ya da fiili kullanım anlaşması yapmış olması halinde anlaşmaya aykırı davranan paydaş ya da ortaktan, diğer paydaş ya da ortakların ecrimisil talep etmesi için intifadan men şartı aranmayacaktır.
- Hazine ve vakıflar gibi bazı kamu kurumlarının paydaş olduğu yerlerde ecrimisil talep edilebilmesi için de söz konusu kamu kurumları açısından intifadan men şartı aranmamaktadır.
Ecrimisil Davası Açılmadan Önce Karşı Tarafa İhtarname Gönderilmesi Zorunlu Mudur?
Ecrimisil talepleri bakımından önem arz eden durumlardan biri de haksız işgalin üzerinde gerçekleştirildiği taşınmazın birlikte mülkiyete konu olması halidir. Birlikte mülkiyete konu taşınmaz üzerinde ortaklığın dışında bulunan kişiler tarafından gerçekleştirilen haksız işgal sebebiyle üçüncü kişilere karşı ileri sürülecek olan ecrimisil talepleri bakımından yukarıda ifade etmiş olduğumuz şartlardan farklı bir şart aranmamaktadır. Ancak birlikte mülkiyete konu şey üzerinde gerçekleştirilen haksız işgal sebebiyle ortakların birbirlerine karşı ileri sürecekleri ecrimisil talepleri bakımından “intifadan men” şartı aranacaktır.
İntifadan men, haksız işgal sebebiyle ortaklık mülkiyetinde bulunan taşınmazdan payı oranında yararlanamayan paydaşın, taşınmazdan yararlanma isteğini haksız işgali gerçekleştiren ortak/ortaklara bildirmesi olarak tanımlanabilir.
İntifadan men herhangi bir geçerlilik veya ispat şartına tabi olmayıp dava aşamasında her türlü delille ispatlanabilir. Dolayısıyla intifadan men’in yazılı olması veya noter aracılığıyla bildirimde bulunulması (ihtarname keşide etme) zorunluluğu yoktur. Ancak işlem güvenliğini sağlamak ve dava aşamasında ispata ilişkin güçlüklerle karşılaşmamak adına noter aracılığıyla bildirimde bulunulması faydalı olabilecektir.
Bu konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için “İntifadan Men ve Ecrimisil İhtarname Örneği” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Ecrimisil Talebinde İntifadan Men Koşulunun İstisnaları Nelerdir?
Aşağıda da kısaca özetlediğimiz bazı istisnai hallerde ise haksız işgalin üzerinde gerçekleştirildiği taşınmaz birlikte mülkiyete konu olsa dahi ecrimisil taleplerinin ileri sürülebilmesi bakımından intifadan men koşulu aranmamaktadır.
- Ortaklık Konusu ecrimisil istenen malın (bağ, bahçe gibi ) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi ) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması
- Ortaklık konusu malın kamu malı olması
- Paydaşlar arasında ortaklık konusu mala ilişkin kullanım anlaşması bulunması
- Daha önce aynı ortaklık konusu mala ilişkin olarak diğer paydaş/paydaşlar aleyhine haksız el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılması
Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Yargılama Usulü
Ecrimisil davası yazılı yargılama usulüne göre görülen bir davadır. Uygulamada genellikle belirsiz alacak davası olarak açılmaktadır. Ecrimisil davası, ecrimisile konu haksız fiilin önlenmesi yani Müdahalenin Men’i davası veya Tapu İptal ve Tescil Davaları ile açılabileceği gibi, işbu davalardan bağımsız olarak da açılabilmektedir. Ecrimisil davasında mahkemece;
- Davaya konu mal veya malların davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı,
- Kullanılmış ise haksız bir kullanım olup olmadığı,
- Malı kullanan işgalcinin kötüniyetli olup olmadığı,
- Mal sahibinin bir zararının olup olmadığı,
- Zarar varsa zarar ile haksız kullanım arasında illiyet bağı olup olmadığı,
- İşgal süresi,
- İstenilebilecek ecrimisi tazminatı tutarı,
Tespit edilecektir. İşgal süresi başta olmak üzere bu hususların tamamı mal sahibi tarafından ispat edilecektir.
Ayrıca yargılama sırasında tanık, keşif, bilirkişi incelemesi gibi delillere dayanılabilecektir. Özellikle ecrimisil tutarının tespiti noktasında keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması Yargıtay’ca zorunlu tutulmaktadır. Uygulamada genellikle kira geliri üzerinden ecrimisile hükmedilmekle beraber, mahkemece taşınmazın haksız kullanımının niteliği ve şekli nazara alınarak, kira gelirinin yanında başkaca zararları da kapsayacak şekilde tazminata hükmedilmesi mümkündür.
Bu konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için “Tapu İptali ve Tescil Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Ecrimisil Tazminatı Nasıl Hesaplanır?
Ecrimisil, en az kira geliri ve en çok tam gelir yoksunluğu olarak hesaplanır. Davacı haksız işgal tazminatını açarken talebini açıklamalıdır. Aksi halde mahkeme davacıya talebini açıklattırmalıdır.
DİKKAT : Tarım arazilerinin haksız işgali durumunda ise araziden elde edilecek ürün miktarı kadar tazminat talep edilebilir.
Bu husus, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 2021/4798 sayılı kararında açıklanmıştır;
“Tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir”
Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Zamanaşımı Süresi
Haksız işgal tazminatı talebine bağlı olarak açılacak ecrimisil davaları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu süre içerisinde ileri sürülmeyen talepler, zamanaşımına uğrayacak olup, ecrimisil tazminatı talebi, hak kaybına sebebiyet vermemek adına, yasal süre içerisinde ileri sürülmelidir.
Ecrimisil tazminatı her ne kadar bir haksız fiil olarak tanımlanmış olsa da, Yargıtay içtihat ve uygulamaları ile işbu tazminatın tabi olduğu zamanaşımı süresi, Türk Borçlar Kanunu kapsamındaki genel dava zamanaşımı süresiden farklı olarak 5 yıl ile sınırlanmıştır. Diğer bir anlatımla davalının zamanaşımı itirazı varsa ancak dava tarihinden geriye dönük beş yıllık ecrimisile hükmedilir.
Ecrimisil (Haksız İşgal) Tazminatı Görevli ve Yetkili Mahkeme
Ecrimisil davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ecrimisil davası, taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 6 uyarınca davalının yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi yetkilidir. Ayrıca ecrimisilin haksız fiilden kaynaklanması sebebiyle haksız fiilin gerçekleştiği, zararın meydana geldiği ya da gelme ihtimalinin olduğu ya da zarar görenin yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi de yetkilidir. Ancak müdahalenin meni davası ile ecrimisil birlikte talep edilmişse yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.
Bu konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için “Ecrimisil Davası Dilekçe Örneği” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Ecrimisil Davasında İstinaf ve Yargıtay Süreci
Ecrimisil davasında yerel mahkemenin verdiği karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bununla birlikte, istinaf sürecinden sonra dosyanın Yargıtay’a taşınması da mümkündür. Ecrimisil davasında, dava konusu taşınmazın aynına ilişkin olmadığından, karar kesinleşmeden de icraya konulabilecektir. Bir başka deyişle, yerel mahkeme kararının icraya konulabilmesi için istinaf ve temyiz aşamalarından geçmesi gerekmemektedir.
Sonuç
Ecrimisil davası, içerisinde usul hukuku alanına giren pek çok iş ve eylem barındıran kapsamlı bir konudur. Ayrıca, bu dava içerisinde maddi hesapların fazlaca yapıldığı ve uzmanlık gerektiren konuların bulunduğu bir süreçte bizimle İLETİŞİM geçiniz.
İletişim Bilgileri
- Telefon Numarası : 0 (530) 833 45 88
- E-Posta Adresi : av.secililaydasonmez@gmail.com
- Adres : Adalet Mah. Manas Bulv. No:44 Ata Plaza A Blok Kat:3 Daire:7 Bayraklı-İZMİR
- Mesai Saatleri : Hafta içi 09.00 – 18.00