İkinci El Araç Satışında Satıcının Ayıptan Sorumluluğu
İçindekiler
Günümüzde ikinci el araç satışlarındaki yaygınlaşma etkisiyle araçlardaki ayıba karşı sorumluluğun kapsamı ve sınırlarının belirlenmesi ihtiyacı doğmuştur. Genellikle insanlar aracın ikinci el olmasından ötürü satıcıya karşı bir hak talep etme imkanı olmadığını düşünse de durum böyle değildir. Araçta bulunan kusurlar, özellikle alıcıya önceden bildirilmemiş veya gizlenmişse, bu durum “ayıp” olarak değerlendirilmektedir. Satıcının ayıptan doğan sorumluluğu kapsamında, alıcının çeşitli hakları bulunmaktadır. Bu haklar kanunla güvence altına alınmıştır.
İkinci El Araç Satışında Ayıp Kavramı Nedir?
Ayıp kavramı, açık ve gizli ayıp olmak üzere ikiye ayrılır.
- Açık Ayıp: İlk bakışta göze çarpan, basit bir gözden geçirme ile anlaşılabilen ayıplardır. Örneğin aracın kaputundaki çizikler, koltuklarındaki yırtılmalar açık ayıbı oluşturur.
- Gizli Ayıp: İlk bakışta anlaşılamayan, zamanla ortaya çıkan ayıplardır. Örneğin motorun arızalı olması gizli ayıbı oluşturur.
İkinci el araçta yaşanan ayıplar, alıcıların sonradan çeşitli sorunlarla karşılaşmasına yol açabilir. Örneğin; kilometre sayacının düşürülmesi, aracın daha önce geçirdiği ciddi kazaların gizlenmesi, motor veya şanzıman gibi parçalarında arıza bulunması, bazı parçaların boyanmış veya değiştirilmiş olması, motorun aşırı yağ tüketmesi, hava yastıklarının açılmış ve onarım görmüş olması ile aracın pert veya hasar kaydına sahip olması gibi durumlar araçta ayıp olarak kabul edilir. Bu gibi durumlarda satıcının sorumluluğu gündeme gelir. Satıcı, “Ben sana aracı verirken böyle değildi,” veya “Bunları bilmiyordum” gibi gerekçeler ileri sürse bile, Türk Borçlar Kanunu kapsamında ayıptan sorumludur.
DİKKAT : Satıcı, aracın teslim anında taşıması gereken niteliklere uygun olmasından sorumludur ve ayıbın gizlenmiş olması veya bilinmemesi sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu nedenle, alıcılar araçta tespit ettikleri ayıplar karşısında yasal haklarını kullanabilir.
Bu konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için “Türk Borçlar Kanunu” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Alıcı Tarafından Bilinen Ayıplar
Türk Borçlar Kanunu madde 219’a göre satıcı kusuru olmamasına rağmen; ikinci el araç satıcısı, alıcıya karşı satılan şeyde bildirdiği niteliklerin mevcut olmamasından, ikinci el aracın nitelik veya niteliğini etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini veya alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, ekonomik ve hukuki ayıplardan sorumludur. Satıcının ifa yükümlülükleri arasında satılan ikinci el aracın ayıpsız olması ve ayıpsız olarak teslim edilmesi yer almaktadır. Bu konuda satıcı ikinci el araçtaki ayıplara kendisi sebebiyet vermemiş olsa dahi sorumludur. Ayrıca satıcı, ikinci el aracı ayıplı ifada bulunmuşsa, alıcıya karşı üstlenmiş olduğu borcu gereği gibi ifa etmeme nedeniyle yine sorumludur.
Bu durum Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 2016/4472 E. ve 2018/6303 K. sayılı kararında,
“ Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.”
şeklinde ifade edilmiştir.
Ancak Türk Borçlar Kanunu madde 222/1’e göre araç satışı gerçekleşmeden önce alıcının fark edip kabul ettiği veya satıcının alıcıya bildirdiği durumlarda satıcının ayıp sorumluluğundan bahsedilemez. Bu konuda belirtmek gerekir ki ikinci el aracın piyasa değerinin altında bir fiyata satılmış olması, söz konusu ayıbın alıcı tarafından bilindiğini göstermemektedir. Satıcı, sattığı ikinci el aracın ayıplarının varlığını alıcıya bildirdiğini veya alıcının ikinci el araçtaki ayıpları bildiğini iddia ediyorsa iddiasını ispatla mükelleftir. Dolayısıyla herhangi bir şekil şartı olmamasına rağmen yazılı delil altına almasında ispat kolaylığı açısından fayda bulunmaktadır.
DİKKAT : Satıcı, sattığı ikinci el aracın ayıplarının varlığını alıcıya bildirdiğini veya alıcının ikinci el araçtaki ayıpları bildiğini iddia ediyorsa iddiasını ispatla mükelleftir. Satış sırasında alıcıya açıkça bildirilen ayıplardan dolayı satıcının sorumluluğu bulunmamaktadır.
Örneğin, aracın araç satışı ile ilgili ilan platformlarında bir parçasının boyalı olduğu, geçmişte kaza geçirdiği veya herhangi bir kusurunun bulunduğu açıkça ifade edilmişse, satıcı bu konuda alıcıyı yanıltmamış sayılır. Böyle durumlarda, alıcının “Bunu bilmiyordum” veya “Satıcı gizledi” şeklindeki iddiaları geçerli olmaz. Çünkü hukuken, satıcının aracın kusurlarını bildirdiğini ispatlama yükü yazılı delillerle satıcıya aittir. İlan metinleri, delil olarak sayılmaktadır. Dolayısıyla alıcıya önceden bildirilen kusurlardan dolayı satıcının hukuki sorumluluğu doğmaz.
DİKKAT : İkinci el araç satışı noterlerde yapılmaktadır. Burada yapılan sözleşmede alıcı ‘aracı kontrol ettim, bu haliyle kabul ediyorum’ şeklinde irade beyanında bulunur. Bu irade beyanı ikinci el ayıplı araç satışında satıcının sorumluluğunu kaldırmaz.
Alıcının Satılanı Gözden Geçirmesi
İkinci el satışlarda alıcının satılanı gözden geçirmesinin kapsamının ne olduğuna ilişkin Yargıtay içtihatlarından anlaşıldığı üzere alıcının satılanı duyu organlarıyla inceleyerek tespit yapması yeterlidir.
Nitekim bu durum Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/26690 E. ve 2019/9299 K. sayılı kararında
“…Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219 ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıptan sorumluluk hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğü’nce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını, TRAMER kayıtlarını inceleme, TRAMER’e SMS atarak bilgi edinme yükümlülüğü de yoktur…”
şeklinde açıklanmıştır.
DİKKAT : Alıcıların ikinci el araç satın alırken ekspertiz incelemesi yaptırma, aracın geçmiş servis kayıtlarını inceleme, tramer kayıtlarını inceleme gibi bir hukuki zorunluluğu bulunmamaktadır. Alıcının kendi isteğiyle yaptığı incelemeler, satıcının bildirim yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
Hukuken esas olan, satıcının araçtaki mevcut ayıpları alıcıya doğrudan ve açık bir şekilde bildirmesidir. Satıcının, araçtaki önemli kusurları gizlemesi ya da eksik bilgi vermesi durumunda sorumluluğu devam eder. Eğer alıcı, kendi inisiyatifiyle ekspertiz incelemesi yaptırmışsa ve bu inceleme sonucunda aracın önemli bir ayıbı tespit edilememiş ancak daha sonra ortaya çıkmışsa, bu durumda satıcının sorumluluğu ortadan kaldırmayabilir. Aksine, ayıbın satıcı tarafından gizlendiği anlaşılırsa satıcı yine sorumlu tutulur. Aynı zamanda, ekspertiz firması da görevini usulüne uygun yapmadıysa, yani teknik olarak tespit edilebilir bir ayıbı raporlamadıysa, ekspertiz firması da alıcıya karşı sorumlu olur. Örneğin, ekspertiz raporunda “motor sorunsuz” şeklinde bir değerlendirme yer almışsa, ancak kısa süre sonra motorun ciddi bir arızası ortaya çıkmışsa alıcı hem satıcıya hem de ekspertiz firmasına karşı hukuki yollara başvurabilir.
Bu konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için “Hatalı Ekspertiz Raporunda Eksperin Sorumluluğu” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Alıcının Seçimlik Hakları Nelerdir?
İkinci el bir araçta, alıcıya bildirilmeyen bir ayıp sonradan ortaya çıkmışsa, alıcının Türk Borçlar Kanunu’na göre kullanabileceği bazı hakları vardır. Bu haklara “seçimlik haklar” denir. Alıcı, Türk Borçlar Kanunu madde 227’de belirtilen bu haklardan kendisi için en uygun olanı seçebilir.
Sözleşmeden Dönme (Aracı Geri Verip Parasını Geri Alma)
Aracın ayıbı çok ciddi ise (örneğin pert kayıtlı olduğu gizlenmişse veya ağır motor arızası vb.), alıcı aracı satıcıya geri verip ödediği bedelin iadesini isteyebilir.
Satış Bedelinden İndirim Talep Etme
Alıcı, satılan araçta ortaya çıkan kusurları satıcıya bildirmesinin akabinde belirtilen kusurlar nedeniyle aracın değerinde bir düşüş olduğunu iddia ederek, satış bedelinden değerinde meydana gelen kusur oranında indirim talep edebilecektir. Araç kullanılabilir durumda ama ayıplıysa (örneğin kaput boyalı ya da kilometre düşürülmüşse), alıcı “Bu kusuru bilseydim bu fiyata almazdım” diyerek ödediği paradan indirim talep edebilir.
Ayıbın Giderilmesini İsteme (Onarım Talebi)
Satıcı, ayıplı mal sorumluluğu kapsamında, alıcının bildirdiği üzere araçtaki kusurları gidermekle yükümlüdür. Eğer araçtaki kusur teknik olarak tamir edilebilecek durumdaysa, alıcı satıcıdan ayıbın ücretsiz olarak giderilmesini isteyebilir. Örneğin; fren sistemi arızalıysa, satıcının bunu masrafsız şekilde onartması gerekebilir. Ayıp nedeniyle ek bir masraf çıkmışsa (örneğin motor arızası yüzünden çekici ücreti, onarım gideri, değer kaybı vb.), alıcı bu zararların da satıcı tarafından karşılanmasını isteyebilir.
Ayıplı Araç Alıcısı Hangi Hukuki Yolu İzlemeli
Alıcının hukuki imkanlarından bahsettik ve bazı ihtimallere göre meselenin nasıl çözümleneceğinden bahsettik. Alıcının; galericinin garanti sorumluluğu, Türk Borçlar Kanunu sorumluluğu veya Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu sorumluluğundan hangisine gitmesi gerektiği meselesi çok önemlidir. Burada tamamen somut olayın şartlarına göre bir belirleme yapmalıdır. Ayrıca bu 3 hukuki imkan da kendi içerisinde farklı farklı seçimlik haklar barındırmaktadır. Bunlar arasından da hukuki sonuca en yakın olan seçilmelidir. Bu noktada bizimle İLETİŞİM geçiniz. Aksi halde hatalı yahut ihmali işlemler ile süreç içinden çıkılmaz bir hale sokulabilir ve telafisi güç zararlar ortaya çıkabilir.
Zamanaşımı
Ayıptan doğan sorumluluk zamanaşımına tabidir. Bu zamanaşımı süresi iki yıldır.
Ayıptan doğan sorumlulukta zamanaşımı Türk Borçlar Kanunu madde 231 göre;
“Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz. Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.”
şeklinde düzenlenmiştir.
Ayıbın Tespiti Sonrası İhtar Çekilmesi
Alıcı satın aldığı araçtaki ayıbı fark ettikten sonra noter kanalı ile satıcıya ihtarname çekebilir. Bunun yanında tanık, mail veya telefon v. üzerinden mesaj ile de durumu bildirebilir. Başta ihtarname olmak üzere satıcıya yapılacak bu bildirimler açılacak davanın akıbeti bakımından önemli olacaktır.
Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?
İkinci el araç satışında satıcının sorumluluğu ile ilgili davalarda Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Ayrıca burada genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemeleri görevlidir.
DİKKAT : Bu tür davalar usuli hata kabul etmeyen davalardır. Malvarlığına ilişkin davalarda basit usuli hatalar çok ciddi bir şekilde zamansal ve parasal kayba neden olabilir. Bu nedenle hem görev ve yetki kuralı hem dilekçenin hazırlanması, ikamesi, gerekli ihtarlar vs. bakımından bizimle İLETİŞİM geçiniz.
Tazminat Talebinde Bulunulması
Alıcı, sözleşmede belirlenmiş konuya dair ayıplı bir araç satın aldığı ve satıcının yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle maddi veya manevi zararları için tazminat talep edebilecektir. Bu hakka konu edilebilecek zararlar, aracın tamiri için yapılan masraflar, aracın değer kaybı, kullanım kaybı veya diğer zararlar olabilecektir.
İptal Davası Açılması
Alıcı, satılan aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek ve satıcının yükümlülüklerini ihlal ettiğini iddia ederek, sözleşmenin iptali için dava açabilecektir. Bu halde, mahkeme sözleşmenin iptaline ve bununla birlikte alıcının ödediği bedelin iadesine karar verebilir.
DİKKAT : İkinci el araç satışında satıcının sorumluluğu ile ilgili hukuki imkanlar kullanıldığı zaman hukuki süreç devam ederken araç başka bir kişiye satılabilir. Bunun önünde herhangi bir engel yoktur. Yeter ki dava tarihi itibariyle alıcı araca malik olsun. Kişi eğer söz konusu ayıptan ötürü aracı ederinin altında satmışsa bu sefer o arada kalan miktarı da bu davada satıcıdan talep edebilir.
Sonuç
İkinci el araç satışında satıcının sorumluluğuna ilişkin bilinmesi gereken tüm önemli ayrıntılara yer vermeye çalıştık. Süreç genel olarak bu şekilde olsa da hiçbir zaman sadece bu anlattıklarımızla kalmaz. Her somut olay kendi içerisinde farklı hukuki problemleri de barındırır. Bu nedenle mevzuata bütüncül bakılarak ve ihtimalleri önceden hesaplayarak önceden bir hukuki plan çizilmeli ondan sonra hukuki süreç başlatılmalıdır. Bu tür davalar usulü hatalar kabul etmeyecek davalardandır. Malvarlığına ilişkin bu davalarda basit hatalar ciddi şekilde zaman ve parasal kayba neden olabilmekte bu sebeple hem görevli yetkili mahkemenin tespiti kuralı hem dilekçenin hazırlanması süreci, davanın takibi, ikamesi, gerekli ihtarlar vs. .bakımından bizimle İLETİŞİM geçiniz.
İletişim Bilgileri
- Telefon Numarası : 0 (530) 833 45 88
- E-Posta Adresi : av.secililaydasonmez@gmail.com
- Adres : Adalet Mah. Manas Bulv. No:44 Ata Plaza A Blok Kat:3 Daire:7 Bayraklı-İZMİR
- Mesai Saatleri : Hafta içi 09.00 – 18.00






